Bugün elektrik ve ışık, insan hayatının en vazgeçilmez temel ihtiyaçları arasında yeralmaktadır. Elektriğin bulunmasından günümüze kadar geçen sürede ışıkla beraber insanoğlu da uzun bir yol kat etmiştir. Elektrik gibi ışığın sanata evrilmesi ise ancak çevreye zarar vermeyen dönüştürülebilen kaynakların kullanması ile gerçekleşebilmiştir. Bu sayede hızla gelişen teknolojiler ile doğaya duyarlı ürünleri geliştiren insan da, doğa üzerindeki pek çok olumsuz izleride küçültmeyi başarmıştır. Günümüzde sıklıkla kullanılan ve çok daha az enerjiye ihtiyaç duyan LED aydınlatmalarda bunlardan bazılarıdır. Bu yönüyle ışık, sanatçılara da ilham kaynağı olmaya başlamıştır. Bu sanatçılardan olan Bruce Munro’da birbirlerinin alanlarına zarar vermeyen ama katkı sağlayan doğa, teknoloji ve sanatı birleştirerek eşsiz sanat eserini ortaya çıkarmıştır. Bruce Munro’nun Avustralya’da yaptığı bir kamp esnasında aklına gelen ve uzun yıllar eskiz defterinde karalamalar olarak kalan parlak fikirleri, yıllar sonra sanat eserlerine dönüşmüştür.
Munro, dünyanın birçok yerinde özellikle de çorak arazilerde fiber optik kablolar ve LED aydınlatmaları kullanarak geceleri aydınlanan çiçek bahçeleri yaratmıştır. Aslında izleyenlerde çok farklı hisler uyandıran bu romantik bahçelerin insanları sükûnet ve huzuru içinde ortak duygular da buluşturmuş olduğu da bir gerçektir.
Bruce Munro’nun eserlerinden yola çıkarak” bu çalışmada Nitel araştırma yöntemi kullanılmış olup, betimleyici bir araştırma yapılmıştır. Çalışmada “Field of Light” başlıklı eserin Amerika ve Avutralyadaki üç sergilemesi teknik alt yapılarla hazırlanarak detaylı bir şekilde incelenmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 9 Issue: 3 |