Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan Harezmşahlar Devleti, uzun bir kuruluş sürecinin ardından Selçuklu Devleti’nin küllerinde doğan ve mirasına sahip çıkan bir devlettir. Devletin temelleri Atsız (1128-1156) döneminde atılmış olsa da İl- Arslan (1156-1172) döneminde devletleşme sürecine girmiş ancak müstakil devlet olma hüviyetine Alâeddin Tekiş (1172-1200) dönemine kavuşmuştur. Bu dönem aynı zamanda Harezmşahların altın çağını yaşadığı dönemdir. Bu dönemde Alâeddin Tekiş, devletin sınırlarını doğuda Gur toprakları, batıda Bağdat, kuzeyde Deşt-i Kıpçak bölgesi güneyde Umman Denizi’ne kadar genişleterek kudretli devletlerinden biri oldu. Makalemizde Alâeddin Tekiş’in büyük oğlu Nâsıruddin Melikşah’ı değerlendirmeye gayret edeceğiz. Alâeddin Tekiş gibi kudretli bir hükümdarın gölgesinde yetişen Nâsıruddin Melikşah’ın babasının tahta çıktığı sırada Sultanşah Mahmud’a karşı sergilediği diplomatik mahareti ve edebî yönü, Cend valisi olduktan sonra Kıpçaklara karşı elde edilen başarılardaki rolü, amcası Sultanşah Mahmud ile yaptığı mücadele ve son olarak Irak meselelerindeki durumu ortaya konmaya çalışılacaktır. Yapılan çalışmanın Harezmşahlar sahasında yapılacak olan araştırmalara katkı sağlayacağını düşünmekteyiz
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Genel Türk Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Şubat 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 30 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 1 |