Both personal and social ethic is a way of life and a reflection of worldview. Individuals and societies show their clues about ethical beliefs and acceptances while exhibiting their way of life and their position in the world. This means that; If we want to reach a definite judgement about a society; we must look at what that society understands from the ethic and in which behaviour he learns to use ethic and makes it a habit. In societies suffering from vital and persistent issues such as social association, sharing of common space ,being emphatic towards the other, it is observed that there is a problem of understanding the phenomenon which requires a holistic view such as nature and natural way of life, accepting to be a part of the world and believing that it is not having a command of the whole but a part of it. This understanding and solution to the problem of actualisation requires rethinking about the fact of ethic and positioning it correctly. The system that conveys the best method and training to position the fact of ethic correctly is the ethical understanding of the Stoics in the First Age. It is important for the societies who have problems in their daily function because of such problems to be informed about the Stoic Philosophy and to be subjected to this philosophical teaching and individuals who make sense of the nature will be provided with a correct understanding of their own way of life
Gerek kişisel gerek toplumsal etik, bir yaşam biçimi ve dünya görüşü yansımasıdır. Bireyler ve toplumlar yaşam biçimlerini ve dünya üzerindeki duruşlarını sergilerken etik inanış ve kabulleri hakkındaki ipuçlarını ele verirler. Bu demektir ki; bir toplum hakkında kesin yargılara ulaşmak istiyorsak, o toplumun etikten ne anladığına ve etiği hangi davranışlarında ortaya koymayı öğrenip alışkanlık haline getirdiğine bakmalıyız. Toplumsal birliktelik, ortak alan paylaşma ve ötekine karşı empatik olma gibi hayati ve süreklilik arz eden hususlarda sıkıntı yaşayan toplumların; tabiat ve doğal akış, evrene ait bir parça olmayı kabullenme, bütünün hakimi değil bir bölümü olmaya inanma gibi bütüncül bakış açısı gerektiren olgularda kavrama sorunu olduğu gözlemlenmektedir. Bu kavrama ve kavradıktan sonra hayata geçirme sorununun çözümü, etik olgusu üzerine yeniden düşünmeyi ve etik olgusunu doğru konumlandırmayı gerektirmektedir. Etik olgusunu doğru konumlandırmak için, en iyi metodu ve eğitimi aktaran sistem; Stoacılar’ın İlkçağ dünyasında ortaya koydukları etik anlayıştır. Bu gibi problemler dolayısıyla pratik işleyişlerinde zora giren toplumların Stoa Felsefesi hakkında bilgilendirilmeleri ve bu felsefi öğretiye tabi tutulmaları oldukça yerinde olacak ve tabiatı anlamlandıran bireylerin kendi yaşam biçimlerini de doğru anlamlandırmaları sağlanacaktır
Other ID | JA22TF38SF |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 4 |