Bu
makalede kadınlara yönelik cinsiyet eşitsizliği siyaset perspektifinden
değerlendirilmiştir. Kadınların toplumsal ve sosyal hayatın hemen hemen her
alanında ikincil pozisyonda olmaları, siyasi arenada da yetersiz temsil
edilmeleri sonucunu da beraberinde getirmiştir.
Demokrasinin gereklerinden biri olan eşit temsil ve katılımın
yaşama geçirilememesi, bir kadın erkek eşitsizliği sorunu olmasının ötesinde,
aynı zamanda bir demokrasi sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Karar alma
süreçlerinde nüfusun yarısının temsil edilmemesi, alınan kararların demokratik
ve çoğulcu bir anlayışta olmadığının göstergesidir. Bu bakımdan hem demokratik
yaşamın güçlendirilmesi hem de cinsiyete dayalı eşitsizliklerin kaldırılmasında
daha etkin olunabilmesi için kadınların siyasette eşit oranda veya kritik eşik
olarak kabul edilen oranlarda yer
almaları gerekmektedir. Günümüzde birçok alanda
çalışma koşulları açısından iyileştirmeler yapılsa da nüfusun %50’sini
oluşturan kadınların siyasette temsili türlü nedenlerle yeterli olmamaktadır.
Çeşitli araştırmalarda kadın temsillerinin yeterli olmaması,
pek çok nedene dayandırılmış olmasına rağmen asıl neden erkek egemen
toplumların ataerkil yapısından kaynaklanmaktadır.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından her yıl
açıklanan Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'nun 2018 yılındaki açıklaması,
siyaset, ekonomi ve eğitim gibi alanlarda kadın haklarının durumuna ilişkin
tablo, eşitsizliği açıkça ortaya koymaktadır. Rapora göre,
araştırmanın yapıldığı 149 ülkenin 88'inde maaş ve siyasi temsildeki eşitsizliğin
giderilmesi gibi konularda ilerleme kaydedildiği ortaya atılmış olmasına
karşın, cinsiyet eşitsizliğine dair genel görünüm olumsuzluğunu korumaktadır.
Raporda,
her alanda küresel cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesinin 100 yıldan uzun zaman
alacağı belirtilmekte ve bazı belli başlı durumlarla kıyaslandığında aslında
100 yıl oldukça iyimser bir zaman tahmini olarak kalmaktadır.
Türkiye’de
ise; 2015 yılında kabul edilen Siyasal Partiler Yasası ile siyasal yaşamımıza
katılmış olan en önemli değişikliklerden biri de partilerin hem genel hem de
yerel seçim adaylarını belirlerken her cinsiyetten kritik eşik kabul edilen en
az %30 aday belirlemeleri gerekliliğini ortaya koyan maddelerdir. Cinsiyet
kotası olarak adlandırılan bu uygulama, ülkemizde çeşitli siyasi partiler ya da
örgütler tarafından tüzükleri gereği veya gönüllülük esasına
dayalı uygulanmış olmakla birlikte bu şekilde bir yasal zorunluluk haline
yakın geçmişte gelmiştir.
Ancak
uygulamaya bakıldığında, kritik eşik şartlarının yerine getirilmediğini,
kadınların temsil oranlarının düşük düzeylerde kaldığı görülmektedir.
In this article, gender inequality against women
has been discussed from a political perspective. Insufficient representation of
women in the political arena has been brought about by the fact that women are
secondary almost in all parts of social life.
Not being able to realize equal representation
and participation, which is a requirement of true democracy, causes not only an
inequality between men and women but also a fundamental problem of democracy.
The non-representation of half the population in the decision-making process
demonstrates that the decisions made are neither pluralistic nor democratic.
Thus, women need to be represented equally or at least above critical
thresholds in the political stage, in order to strengthen the democratic life
and to put an end to gender inequality.
Regardless of some improvements in the
conditions of work, representation of women in politics, who make up half the
population, is not enough for various reasons.
Even though several studies have concluded that
the problem of underrepresentation is due to many factors, the true cause can
be said to be the patriarchal structure in the male-dominated societies.
The most recent Global Gender Inequality Report,
published annually by World Economic Forum (WEF), clearly demonstrates the
graveness of inequality with a table showing the women's rights in areas like
politics, economy and education. According to the report, even though 88
countries from 149 in which the study was conducted has shown progress in
salaries and equality at political representation, the overall situation is
still haunting in gender inequality.
The report adds that it would take more than a
century to solve gender inequality on a global scale, and a hundred years seems
optimistic in some areas.
A requirement to meet a 30% threshold in general
and local elections for both genders has been implemented by the new Political
Parties Act (2015) in Turkey. This so-called gender quota system has been
effectuated either voluntarily or through the internal constitution of the
political parties and organizations therefore becoming a recent legal
requirement.
However, when the application of this
requirement is closely examined, it can be seen that the critical thresholds
are not met and therefore representation of women are still too low.
Gender Inequality Quota Women in European Parliament Political Culture Political Participation
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2019 |
Submission Date | February 28, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 2 Issue: 8 |
Works published in the journal Asian Studies are licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.