Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde birçok altyapı ve üstyapı yatırımı Fransız ve İngiliz sermayedarlar tarafından yapılırken, 20. Yüzyılın başında Alman sermayesinin Osmanlı piyasasına girmesi ile birlikte birçok yatırım imtiyazı Almanlara verilmiştir. Birinci Dünya Savaşında sonucunda ise Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış, kendisinden miras kalan topraklarda Avrupalı güçler egemenliklerini sürdürmek için yatırımlarını devam ettirmişlerdir. Stratejik açıdan Fransız sermayesinin en önemli üsttü konumunda bulunan Suriye ve Lübnan’a yakın konumdaki İskenderun Limanı’nın yapımı Osmanlı Devleti döneminde Almanlara ihale edilmiş, savaştan sonra ise Fransızların Suriye’de kurdukları bir konsorsiyum tarafından hakları yeniden düzenlenerek inşa edilmiştir. Savaştan hemen sonra kuzey Suriye demiryolu ile birlikte liman inşaatı birleştirilerek Suriye bölgesindeki başta ipek üretimi olmak üzere birçok ürünün ticareti İskenderun Limanı üzerinden kontrol edilmek istenmiştir. Aynı zamanda Fransa açısından İskenderun bölgesinde yapılacak bir liman askeri açılardan stratejik bir önem taşımaktadır. İlerleyen dönemde Türkiye Cumhuriyeti, İskenderun Limanı’nın Akdeniz ticaretindeki önemini bildiğinden hem bölgenin özerklik kazanmasında hem de limanın etkin kullanılmasında önemli diplomatik çabalar sergilemiştir. Ayrıca Ankara Antlaşması imzalandıktan sonra Fransızlar tarafından yapılan bu liman ile Mersin Limanı arasındaki rekabet artmıştır. Bu makale Birinci Dünya Savaşından sonra stratejik açıdan önemi artmış İskenderun’daki liman faaliyetlerini dönemin Fransız ve İngiliz kaynaklarına göre değerlendirme amacını taşımaktadır.
While many infrastructure and superstructure investments were made by French and British capitalists in the last period of the Ottoman Empire, many investment privileges were given to the Germans with the German capital entering the Ottoman market at the beginning of the 20th century. As a result of the First World War, the Ottoman Empire collapsed and the European powers continued to invest in the lands inherited from it. Iskenderun Port, located close to Syria and Lebanon, which is strategically the most important superior of French capital, was tendered to the Germans during the Ottoman Empire period, and after the war it was reconstructed by a consortium established by the French in Syria. After the war, the construction of the port with the northern Syrian railway was combined and the trade of many products, especially silk production, in the Syrian region was aimed to be controlled through Iskenderun Port. At the same time, a port to be built in Iskenderun region for France has a strategic importance in order to protect the interests of France in military terms. In the following period the Republic of Turkey, Iskenderun Port in winning autonomy of the region and is aware of the importance of trade in the Mediterranean showed significant diplomatic efforts in using both ports active. In addition, after the Ankara Agreement was signed, the competition between this port built by the French and Mersin Port increased. This article aims to evaluate the port activities in Iskenderun, whose strategic importance has increased after the First World War, according to the French and British sources of the period.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2020 |
Acceptance Date | December 26, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 3 Issue: 2 |
Our journal is a member of CrossRef