Dağlık sahaların daha etkin, verimli ve sürdürülebilir
kullanımına yönelik arayışlar son yıllarda gittikçe önem
kazanmış görünmektedir. Bu önem Birleşmiş Milletler
Teşkilatının 2002 yılını “Dünya dağlar yılı” olarak ilan etmesi
ve konuyu dünya kamuoyunun gündemine getirmesiyle en üst
seviyeye çıkmıştır.
Dağlık sahaların korunması ve sürdürülebilir bir
anlayışla ekonomiye kazandırılması isteği, uzun yıllardır
Türkiye’nin üyesi olmaya çalıştığı Avrupa Birliği’nin de
gündemine daha sık gelmeye başlamış ve bunun bir sonucu
olarak da 1995 yılında Avrupa kongresinin tavsiye kararları
arasında yer alan “Avrupa Dağlık Bölgeler Şartı” kabul
edilmiştir. Metni imzalayan üye ülkeler için bağlayıcı bir
nitelikte olan Dağlık Bölgeler Şartı, ülkelerin kendi sınırları
içinde yer alan dağlık alanları, komşu ülkelerle işbirliği içinde
kesintisiz olarak korunmasını ve kullanılmasını öngörmektedir
Gerek dağlık sahalarının sahip olduğu potansiyellerin
kullanılması ve ekonomiye kazandırılması, gerekse dünyayla
bütünleşme ve Avrupa Birliğine üyelik sürecinde uyum
şartlarının sağlanması açısından konu Türkiye için ayrı bir
önem taşımakta ve etkili bir şekilde uygulamaya geçilmesini
zorunlu kılmaktadır.
Bu çalışmada dağlık sahaların potansiyelleri ve ülkeler
için önemi, Türkiye topografyası içinde dağlık alanların
görünümü, dağlık alanların daha rantabl kullanılmasına
yönelik uluslararası faaliyet ve çalışmalar (özellikle Avrupa
Birliği ülkelerinde), Avrupa Dağlık Bölgeler Şartı’nın
öngördükleri ve Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik sürecinde
dağlık saha kullanımının önemine değinilecek ve Türkiye’de dağlık sahaların mevcut kullanım durumları, potansiyelleri ve
geleceğe yönelik planlama perspektifleri ele alınacaktır.
Primary Language | tr;en |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | March 24, 2011 |
Submission Date | March 24, 2011 |
Published in Issue | Year 2005 Volume: 10 Issue: 13 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License