Today, quite number of different materials presently available in restoration of tooth such as resin based restorative materials. Adhesive materials are rapidly becoming one of the important materials in restorative dentistry. During the application, most of these materials are in contact with dental hard tissues, soft tissues and oral liquids (e.g. saliva, gingival crevicular fluid). Despite of being considered highly stable structures, composite materials are susceptible to degradation due to the incomplete polymerization and the influence of the aqueous oral environment. A lot of studies indicated that various components may be released from composite restorations into the oral environment. The elution of components from composite resins may influence the biocompatibility of the restorations. Substances eluted from the polymerized materials (residual monomers, additives and degradation products) may irritate the soft tissue, stimulate the growth of bacteria and promote allergic reactions. Thus, in the selection of new material, besides the mechanical and physical properties also biological characteristics must be taken care. In this study, articles about biocompantibility of composite materials were reviewed.
Günümüzde dişlerin restorasyonunda rezin esaslı materyaller gibi birçok farklı materyaller kullanılabilmektedir. Adeziv materyaller hızlı bir şekilde restoratif diş hekimliğinin önemli materyallerinden bir haline gelmektedir. Bu materyallerin çoğu uygulandıklarında diş dokuları, yumuşak doku ve sıvılarla (tükürük, diş eti oluğu sıvısı) temas etmektedir. Kompozit materyaller her ne kadar stabil olsa da ağız ortamının etkisi ve yetersiz polimerizasyon sebebiyle bozulabilmektedir. Birçok çalışmada kompozit materyallerden ağız ortamına çeşitli komponentlerin salındığı gösterilmiştir. Kompozit rezinlerden salınan maddeler restorasyonların biyouyumluluğunu etkileyebilir. Polimerize olmuş materyalden salınan maddeler (artık monomerler, katkı maddeleri ve parçalanma ürünleri) yumuşak dokuları irrite edebilir, bakteri çoğalmasını uyarabilir ve alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Böylece yeni bir materyal seçiminde, mekanik ve fiziksel özelliklerin yanında biyolojik özellikler de göz önüne alınmalıdır. Bu çalışmada, kompozit materyallerin güvenilirliği hakkındaki çalışmalar derlenmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 23 - 2013: Supplement 7 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Tıklayınız.