Purpose: The purpose of this study was to evaluate the prevalance and distribution of congenitally missing teeth according to gender and localization, excluding the third molar. Material and Methods: This study was evaluate retrospective examination on panoramic radiographs of 1388 patients (814 females and 574 males) between the ages 8 and 22 years who referred to Izmir Dental Education Hospital from January 2012 to June 2013. This study was used a standart survey form. The clinical examination and patient’s history with tooth extraction, cleft lip and palate, systemic disorder were excluded. The cases were evaluated according to gender and localization. The data were statistically evaluated by Chi-Square and t-test. Results: 121 congenitally missing teeth in 110 patients (73 females, 37 males) were found on 1388 panoromic radiographs. The prevalence of congenitally missing permanent teeth was 7.9% The most commonly missing teeth were the mandibular second premolars, followed by the maxillary second premolars, and the maxillary lateral incisors. Congenitally permanent missing teeth were observed more than mandibula to maxilla but there were no statistically significant difference between the jaws. Conclusion: As a conclusion, although the role of detailed clinical and radiographic examination is important at the the determination of congenitally missing tooth, early diagnosis is also prominent in terms of practice of treatments planning
Amaç: Bu çalışmanın amacı, üçüncü büyük azı dişleri dışındaki, daimi dişlerin konjenital olarak eksikliğinin cinsiyet ve lokalizasyona göre prevalansını ve dağılımını belirlemektir.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Ocak 2012 ile Haziran 2013 tarihleri arasında İzmir Eğitim Diş Hastanesine başvuran 8-22 yaş arasında 1388 (814 kadın, 574 erkek) hastadan alınan panoramik radyografileri konjenital diş eksikliği açısından retrospektif olarak değerlendirildi. Yapılan incelemede standardize bir araştırma formu kullanıldı. Anamnezde ve klinik kayıtlarda diş çekimi, dudak damak yarığı ve sistemik rahatsızlığı olan hastalar çalışmadan çıkarıldı. Olgular cinsiyet, diş eksikliğinin lokalizasyonu yönünden araştırıldı. Elde edilen veriler istatistiksel olarak Chi-Square testi ve t testi ile değerlendirildi.
Bulgular: 1388 panoromik röntgende, 110 hastada (73’ü kadın, 37’si erkek) 121 adet konjenital olarak diş eksikliği saptandı. Çalışmamızda daimi diş eksikliği prevelansı %7.9 (kızlarda % 8.9, erkeklerde %6.4) bulundu. En sık diş eksikliği gözlenen dişler sırasıyla; alt ikinci küçük azı, üst ikinci küçük azı ve üst yan kesici diş olarak tespit edildi. Konjenital daimi diş eksikliği alt çenede üst çeneye göre daha fazla görülmesine rağmen, istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı.
Sonuç: Sonuç olarak; konjenital diş eksiklerinin teşhis ve tedavisinde, detaylı klinik ve radyolojik muayenin rolü büyük olmakla beraber konjenital diş eksikliğinin erken teşhis ile tespit edilmesi tedavi planlaması açısından da önem taşımaktadır.
|
Anahtar Kelimeler: Konjenital diş eksikliği, prevelans, retrospektif çalışma
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Dentistry |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 11, 2015 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 24 Issue: 3 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Tıklayınız.