Anti-İslâm, (İslâm karşıtlığı),
İslâm’dan korkma gibi anlamları içerisinde barındıran “İslâmofobi” kavramı,
Batı’nın genelde “Doğu” milletlerini özel de ise Müslümanları ve Türkleri
“ötekileştirmek” için kullandığı dışlayıcı ve aşağılayıcı bir argümandır. Bu
kavram tarih boyunca Batı’nın düşünce müktesebatında evrilmek suretiyle farklı
şablonlarla tedavüle sokulmuştur. Tarihi sıralamaya göre bunun adı kimi zaman
“Oryantalizm”, kimi zaman “Yeşil Tehlike” ve şimdiler de ise “tehlikenin” adı
tam olarak netleştirilerek “İslâmofobi” olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Özünde Batı medeniyetinin Doğu medeniyetinden üstün olduğu fikrine dayanan bu
yaklaşımın kökeninde “din” perspektifli (Hıristiyan-İslâm) karşılaşma alanları
yatmaktadır. Uzak tarih itibari ile Endülüs Emevi Devleti’nin İspanya’ya ayak
basması ile başlayan bu paranoyak algı, 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de vuku bulan ikiz kule
saldırılarıyla doruk noktaya ulaşmıştır. Batı Avrupa’da ise bu süreç 2. Dünya Savaşı sonrası “iş göçü” ile
başlamıştır. Doğulu Müslümanların ve özelliklede Türklerin 1960’lı yıllardan
itibaren Avrupa’ya gitmesi ve burada “kalıcı” olmaya başlamaları onlara göre
sorunun başlangıç noktasını oluşturmaktadır. Bizim bu makaledeki amacımız,
özellikle Batı Avrupa’da son yıllarda “Yabancı Düşmanlığı” ile başlayıp “
İslâmofobi”ye dönüşen bu “yakıcı”ve “marazi” sorunun Avrupa’daki yazılı Türk
medyasındaki akislerini araştırmaya yöneliktir. Makalede araştırma yöntemi
olarak “içerik çözümlemesi” uygulanmış ve bu bağlamda Avrupa’da günlük olarak
yayımlanan ve farklı ideolojik duruşlara sahip Hürriyet, Zaman ve Aydınlık
gazeteleri incelenmiştir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Şubat 2014 |
Gönderilme Tarihi | 12 Aralık 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 6 |