Abstract
Ülkelerin ekonomik, sosyal ve siyasî güçleri, eğitim seviyeleri ile
orantılıdır. Başka bir ifadeyle, bir ülkenin kalkınması, o ülkedeki insanların
eğitim düzeyine bağlıdır.
Osmanlı Tarihi incelendiği zaman, doğru başlayan ve her alanda Osmanlı
Devleti’nin güçlü olmasını sağlayan bir eğitim politikasının, özellikle XVI.
Yüzyılda terk edildiğini ve bu durumun, Osmanlı’nın bütün kurumlarına
yansıdığını görebiliriz. Osmanlı Devleti, genel anlamda bir duraklama ve
gerileme sürecine girerken; kendi toprakları üzerinde yaşayan insanlara karşı
eşit davranmamıştır. Selçuklular zamanında doğu, batıya göre daha gelişmiş ve
müreffeh bir durumda iken, Osmanlı yönetiminde bu durum tamamen tersine
dönmüştür. Özellikle XVI. Yüzyıldan itibaren Osmanlı’nın hizmet ve
yatırımlarının önemli bir kısmı İstanbul, Bursa, Edirne, Manisa gibi vilayetlere
harcanmıştır.
Benzer bir durumu, eğitim-öğretim kurumlarında görüyoruz. Kuruluş
döneminde büyük medreseler, XIX. Yüzyıldan itibaren ise; ilk, orta ve yüksek
düzeydeki okulların çoğu batı vilayetlerinde açıldı.
Bu ortamda, Osmanlı vatandaşı olan Gayr-ı Müslim azınlıklar ve Osmanlı topraklarında yaşayan yabancılar, kendi çocuklarının eğitim ve öğretimini, kendi
çaba ve imkânları ile sağlamaya çalıştılar. Dış ülkelerden de sağladıkları
yardımlar ve kurdukları vakıfların desteği ile Müslümanlardan daha fazla okul
açtılar ve daha üst düzeyde bir eğitimi gerçekleştirdiler.
Bütün kaynaklar ve istatistikler, Osmanlı’nın XIX. Ve XX. Yüzyıldaki bu
ihmalini ortaya koymaktadır.
Anahtar Sözcükler: Eğitim politikası, Azınlık ve Yabancı Okulları,
Osmanlı’nın ihmali.
Countries’ economic, social and political power is directly proportional to
their level of education. In other words development of a country depends on the
level of education of people living in that country. When analyzed, we see that
Ottoman education policy, which started right and gave power to Ottomans in
every areas was fall into disuse in 16th century and this caused the process
of stagnation and decline in general. During this stagnation and decline period
Ottomans did not treat people living in Ottoman land equally. During Seljuks’
rule eastern regions were more advanced and prosperous compared to western
regions, but this situation was reversed under Ottoman rule. After 17th century
the majority of Ottoman service and investment were spent western cities such as
İstanbul, Bursa, Edirne and Manisa.
We see the same situation exist for educational institutions. After 19th
century most of the primary, middle, and high level educational institutions were
brought into service in western cities. In this situation non-Muslim Ottoman
citizens and foreigners living in Ottoman state tried to educate their children with
their own efforts and means. With the support they got from other countries and
organizations they managed to establish more educational institution and offer
better education than Muslims. The sources and statistics in this subject show the
Ottoman State’s negligence on the subject during 19th and 20th centuries.
Keywords: Education policy, Schools for minorities and foreigners,
Ottoman negligence.