Çağdaş yazın dünyasında yer alan sayısız yazarlar arasında belki en önde
gelen yazarlardan biri olan Arthur Schnitzler(1862-1931) kahramanlarını
yaratırken, çok yönlü ve donanımlı olmalarına öncelik vermiştir. Seçtiği figürlerin
arka alanlarının derinlik psikolojisiyle örülü oluşu, onun kahramanlarına
yüklediği zaman üstü değerlerle ölçülür. Bu yüzden daha yaşadığı dönemde
yarının yazarı olmasını başarabilmiş ender yazarlardandır Schnitzler. Derinlik
psikolojisinin kadın figür üzerindeki yoğunluğu bu açıdan kayda değerdir. Else,
bu yoğunluk içerisinde döneminin toplumsal çirkefliğinin ve çürümüşlüğünün bir
panoramasının izdüşümüdür.
Çağdaş Türk yazınında Schnitzlerle nerdeyse aynı paralellikte tematik ürünler
veren İnci Aral da, kullandığı dil ve seçtiği kadın figürlerle okuruna aşkın ve
derinlikli bir düşünce alanı yaratmayı başaran ender yazarlardandır. Bu çalışmada,
Schnitzler’in “Fraeulein Else”(1924) ve İnci Aral’ın “Gelin”(2006) adlı
öykülerinde somutlaşan Else ve Melek adlı figürlerde, okur açısından ne gibi
ruhsal çözümlemelerin yapılabileceğinin izlerini sürmeye çalıştım.
Primary Language | tr; en |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | February 18, 2010 |
Published in Issue | Year 2008 Volume: 11 Issue: 1 |