On Yedinci Yüzyıl Felsefe Tarihi içerisinde yer alan Rene Descartes,
Thomas Hobbes, Gottfried Wilhelm Von Leibniz ve John Locke en önemli
konulardan biri olarak ele aldıkları bilince yönelik son derece değisik açıklamalar
getirmislerdir. Bu bağlamda Descartes’a göre bilinçli olmak bir reflexion yani
düsünme üzerine düsünmedir. Dolayısıyla bilinç bize doğrudan doğruya verilen
bir gerçektir. Ancak bilinç gerçeğin bütünü değil sadece bir parçasıdır. Diğer
taraftan Hobbes için bilinç hafızadan baska bir sey değildir. Leibniz ise bilinci
hafızanın bir formu olarak ele almaktadır. Ayrıca Locke’a göre biz yaptığımız her
akli davranısın bilincindeyiz ve bilinç insan aklından geçenlerin algılanmasıdır.
Yaptığımız bu çalısmada Descartes ve Locke daha farklı bir bilinç anlayısı
sergilerken, Hobbes’un ve Leibniz’in bilinç tanımlamaları kısmen birbiriyle
örtüsmektedir.
Anahtar Kelimeler: Akıl, bilinç, düsünce, hafıza, zihin, imaj, algı, dikkat, yansıtma
Abstract : Rene Descartes, Thomas Hobbes, Gottfried Wilhelm Von Leibniz and
John Locke, all representatives of seventeenth century philosophy, made various
statements on the important matter of consciousness. Accordingly Descartes sees
the state of being conscious as a reflexion, a thought on thought. Therefore
consciousness is a truth given to us directly but consciousness is only a part of the
truth. On the other hand where Hobbes sees consciousness only memory, Leibniz
sees it as a form of memory. According to Locke we are conscious of every
mental act we undertake and thus consciousness is the awareness of the human of
his thought. This study shows that Descartes and Locke have different views on
consciousness while those of Leibniz and Hobbes overlap.
Key Words: Reason, conscious, thought, memory, ıntellect, ımage, perception,
attention, reflection
Primary Language | tr; en |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | February 18, 2010 |
Published in Issue | Year 2008 Volume: 12 Issue: 2 |