Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956) ve Ziya Osman Saba (1910-1957), gerek şiirleri gerekse edebiyat üzerine görüşleri ile Türk şiirine yön vermiş olan önemli iki şairimizdir. İki şairin lise yıllarında başlayan dostlukları ölümlerine dek sürmüş, bu dostluğu besleyen ana damarlardan biri de şiir olmuştur. Hayatın getirdiği askerlik, yurt dışında eğitim vb. gibi birtakım durumlara bağlı olarak ayrı kaldıkları dönemlerde bile birbirlerinden kopmamışlardır. Türk şiir sanatı her zaman ikisinin de gündeminde önemli bir yer tutmuştur. Öyle ki, birbirlerine yazdıkları mektuplarda bile ağırlıklı olarak ana konunun Türk şiiri olduğu görülmektedir. Bu mektuplarda şiirin ne olduğu, ne olması gerektiği meselesini uzun uzadıya tartışmaktadırlar. Ziya Osman Saba, Cahit Sıtkı Tarancı’nın yazdığı mektupları saklamıştır. Muhtelif zamanlarda yazılan bu mektuplar, Ziya’ya Mektuplar başlığı ile kitap hâline getirilmiştir. Ancak aynı durum ne yazık ki, Ziya Osman Saba’nın yazdığı mektuplar için söz konusu değildir.
Bu nedenle bu çalışmada Ziya’ya Mektuplar’dan hareketle yalnızca Cahit Sıtkı Tarancı’nın mektuplarında şiir sanatı üzerine ileri sürdüğü görüşler ele alınmıştır. Cahit Sıtkı’ya göre bir şiirde konu değil, söyleyiş önemlidir. Şiiri tatlı bir bela, ilk göz ağrısı, ilk ve son aşk, mutluluk sözcükleriyle tanımlayan Cahit Sıtkı Tarancı için şiir, hayattaki en önemli iştir. Ona göre her durum, her zorluk karşısında şiire sığınmak gerekir. Bu çalışma ile şairin gözünden hayattaki bu en önemli işe dair düşünceleri beş alt başlık halinde incelenmiş, Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiir sanatına ışık tutulmaya çalışılmıştır.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | September 15, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Issue: 57 |