Figânî, XVI. Yüzyıl başlarında, İstanbul’da şöhret bulan bir
Dîvân şâiridir. Asıl adı Ramazan olup Trabzonlu’dur.
Gençliğinde, dönemin tabiblerinden Şah Mehmed’e öğrencilik
yapmış, daha sonra edebiyata yönelmiştir. Şâir, geçimini katiplik
yaparak sağlamıştır. Figânî, çağdaşı olan Na’tî ve Priştineli Nûhî
ile çok yakın dost olmuştur. Üçü birlikte İstanbul’un eğlence
yerlerinde, Galata meyhanelerinde, özel içki meclislerinde
birlikte bulunmuşlar, serseri ve başıboş bir hayat geçirmişlerdir.
Şâir, fırsat buldukça gazel ve kasîdeler yazmış ve bunları
hâmîlerine sunmak suretiyle geçimini kolaylaştırmağa
çalışmıştır. Ancak Sadrazam İbrahim Paşa’nın Budin’den getirip
At Meydanı’nda kendi sarayının karşısına diktiği meşhur
heykelle ilgili olarak söylediği Farsça beyiti nedeni ile idam
edilmiştir.
XVI. yüzyılın Divan şairlerinden Taşlıcalı Yahya Bey,
çağdaşı olan Figânî’nin öldürülmesi olayından oldukça
etkilenmiş ve Hamsesi’ndeki Kitâb-ı Usûl mesnevisinin,
“Altıncı Makam”ındaki bir kısa öyküde bu konuya yer vermiştir.
Bu yazıda, söz konusu olayla ilgili olarak yazılan şiir
değerlendirilmiştir.
Primary Language | tr; en |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | February 28, 2010 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 14 Issue: 34 |