1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra imzalanan Berlin Antlaşmasıyla Kars, Rus yönetimine girdi. Kırk yıl Rus yönetiminde kalan Kars, 3 Mart 1918’de imzalanan Brest Litowsk Antlaşmasıyla tekrar Osmanlı Devletine bağlandı.
Kars, Rus yönetiminde kaldığı dönemde her bakımdan büyük bir değişim geçirdi. Burada siyasi, idari, dinî ve eğitim alanında Ruslaştırma politikası izlendi. Bölgede açılan eğitim kurumlarında genelde Rusça eğitim verilmekteydi. Türkçe eğitim yalnızca birkaç okulda verilmekteydi. Türkçe eğitimin verildiği okullarda, ders programlarının ve müfredatın Rus öğretmenler tarafından yapılması şart koşulmuştu. Rusça eğitimin yaygınlaşmasıyla birlikte Türk halkı, çocuklarının Rusça eğitim alması yerine Anadolu’nun iç kısımlarına göç etmek zorunda kalmıştır. Bu durum Rusların başlattığı göç ettirme siyasetinin başarılı olduğunun bir kanıtıdır.
Çalışmada, Rusların bölgeye hakim olduğu kırk yıl boyunca eğitimin durumu ve bu kurumların tespiti yapılmaya çalışılmıştır. Araştırma esnasında okullar dört kategori şeklinde belirlenmiştir. Bunlar temel eğitim okulları, sanat okulları, normal okullar ve kilise okullarıdır. Kategorilerin tespitinde konuyla ilgili Türk ve Rus kaynakları esas alınmıştır.
With the Treaty of Berlin signed in the aftermath of The Russo-Turkish War of 1877–78, Kars began to be ruled by Russia. The city remained under the Russian rule for 40 years until the Ottoman Empire regained the control of the city with the Treaty of Brest-Litovsk signed on 3 March 1918.
The city of Kars underwent a dramatic change in every aspect during the time it remained under the Russian rule. Here, a policy of Russianization (or Russification) was followed in politics, administration, religion and education. In the education institutions opened in the area, education was generally provided in Russian whereas Turkish education was given at only a few schools. It was made obligatory that Russian teachers prepared the lesson programs and curriculums in the schools where education was being provided in Turkish. With the dissemination of Russian education in the area, the Turkish population not wanting their children to get education in Russian had to immigrate to the interior parts of Anatolia. This situation proves that the forced migration policy adopted by the Russian became successful.
In the study, it is aimed to determine the situation of education and education institutions during the 40 years when the Russian kept the control of the area in hand. Within the scope of the study, the schools were divided into 4 categories which are basic education schools, art schools, normal schools and parochial schools. The identification of these categories was based on Turkish and Russian resources.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | May 31, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 59 |