Mâverâünnehir, “nehrin ötesi”; “çayardı” anlamlarında kullanılmakta olup Amuderya (Ceyhun), Siriderya (Seyhun) arasında kalan, özellikle Türklerin yaşadığı ve bugün ise Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Kırgızistan’ın bulunduğu bir bölgedir. İslam medeniyetinin geliştiği Semerkant, Buhara gibi şehirler de bu bölgede yer almaktadır.
İslam, Hz peygamber zamanından itibaren dünyanın değişik yerlerine yayılmış ve bu yerlerden biri olan Mâverâünnehir, İslam’ın ilim ve medeniyet merkezlerinden biri olmuştur. Mâverâünnehir demek; İslam medeniyetinin temel taşları olan Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelam, Tasavvuf gibi İslami ilimlerin, İslam dünyasına yayılması demektir. Söz konusu İslami ilimler içerisinde insan hayatını şekillendiren ibadet ve muamelat ile ilgili hükümler fıkhın alanına girmektedir.
Tarihte ilim ve irfanla inkişaf eden Mâverâünnehir, yetiştirdiği âlimlerle İslami ilimlerde ve özellikle de fıkıh, -İslam Hukuku- alanında dikkate şayandır. Mâverâünnehir fıkıh havzasında yetişen fıkıh âlimleri ve bu âlimlerin yazdıkları fıkıh eserleri, yıllarca medreselerde okutulmuş, bu eserlere şerhler ve haşiyeler yazılmıştır.
Mâverâünnehir bölgesinde oluşan fıkıh kültürü, o zamanki Müslümanların fıkhi hayatında olduğu gibi, günümüzde de özellikle Hanefi anlayışının benimsenmesinde önemli role sahiptir. Hiç şüphesiz fıkıh hayatına etki eden Mâverâünnehir anlayışı, Kırgızların İslami hayatlarında da önemli etkiye sahiptir. Karahanlılar zamanında İslam’ı kabul eden Kırgızlar, bu etkiye sahip olarak, İslam’ın fıkhi yönü olan ibadet ve muamelat hükümlerini hayatlarında uygulamışlardır. Mâverâünnehir fıkıh anlayışının, İslam’ı kabul eden sünni Kırgızların ibadet hayatını nasıl şekillendirdiği örneklerle açıklanacaktır.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 15, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Issue: 56 |