Kanunî Sultan Süleyman’ın Mohaç Meydan Muharebesi’ni (1526) kazandıktan sonra Macar topraklarının büyük bir kısmını fethetmiştir. Bu gelişmenin bir neticesi olarak Osmanlı Devleti Avusturya Krallığı ile sınırdaş olmuştur. Fethin gerçekleştiği yıllarda Avrupa’da ortaya çıkan “Reform” hareketlerinden nasibini alan Macarların büyük bir kısmı ilerleyen yıllarda Protestanlığı tercih etmiştir. Koyu bir Katolik olan Avusturya Krallığı’nın elinde kalan topraklarda yaşayan Macarlara uyguladığı mezhep baskılarından dolayı ortaya çıkan isyanlar XVII. yüzyılın sonlarına doğru giderek şiddetlenmiştir. Aynı yıllarda önde gelen isyancı Macar liderlerin yardım talepleri Osmanlı Devleti tarafından geri çevrilse de, 1670’lerin başlarında Asi Macarların lideri olan Tökeli İmre’nin girişimleri sonuç vermiştir. Aktif bir siyaset takip eden Tökeli İmre, gereken desteği 1683’te Vezir-i Azam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’dan almayı başarmıştır. Asi Macarlara yardım etme üzerinden batı siyasetini yürütmek isteyen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın amacı ise Avusturya’nın merkezi olan Viyana’yı almak ve Orta Macar topraklarını Osmanlı Devleti’ne tabi kılmaktı. Bu amaçla 1683’te Viyana kuşatılsa da beklenmedik bir şekilde bozgun yaşanmış, yaşanan süreçte on altı yıl boyunca Avusturya ile siyasî ve askerî mücadele içine girilmiştir. Tökeli İmre, verdiği mücadelesinde ilk önce Orta Macar Kralı, sonrasında Erdel Prensi olmak arzusuyla ömrünün sonuna kadar Osmanlı saflarında yer almıştır. Ancak bütün mal varlığını kaybetmiş olması nedeniyle Osmanlı Devleti’nin kendisine sağladığı siyasî ve askerî desteğin yanı sıra para desteğine de ihtiyaç duymuştur. Dolayısıyla yapılan bu çalışmada ağırlıklı olarak Osmanlı kaynaklarından istifade edilerek Tökeli İmre’nin Osmanlı Devleti himayesindeki faaliyetleri anlatılırken, Osmanlı malî kayıtlarından elde edilen bulguların ışığında kendisi için sağlanmış olan maddî desteğin boyutları ortaya konulmaya çalışılmıştır.
After Suleiman the Magnificent won Battle of Mohács (1526), he conquered most of the Hungarian land and that way Ottoman Empire and Austrian Empire became bordering. Most of the Hungarians, who have their share on “Reform” movements which are occurred in Europe in the years that the conquest was happened, preferred Protestantism in the following years. The riots, which are occurring due to Austrian Empire’s, which is very Catholic, pressure of sectarian to the Hungarians who are living in the Empire’s lands, have been intensified gradually in the late 17th century. In the same years, even if the help requests of leading rebel Hungarian leaders were turned by Ottoman Empire, in the beginning of 1670s, Tökeli İmre’s, who is the leader of Rebellious Hungarians, initiatives showed result. Tökeli İmre, who follows an active politics, achieved to get the needed support from Grand Vizier Merzifonlu Kara Mustafa Pasha on 1683. And the aim of Merzifonlu Kara Mustafa Pasha, who wanted to carry out west politics on helping Rebellious Hungarians, was to get Vienna, which is the center of Austria, and include Middle Hungarian land to Ottoman Empire. With this aim, even though Vienna was girded on 1683, there was an unexpected rout, and in the following process Ottoman Empire was contend for political and military with Austria for sixteen years. Tökeli İmre was on Ottomans’ side for the rest of his life with the wish of first becoming Middle Hungary King and then Ardeal Prince in his battle. However, because he lost all of his wealth, he also needed the financial support of Ottoman Empire alongside the political and military support. Therefore in this study, while Tökeli İmre’s activities were being told generally with the help of Ottoman sources, when he was under Ottoman Empire’s patronage, it is also tried to reveal the size of financial support, which is provided to him, in the light of obtained findings from Ottoman financial records.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 62 |