Alman Kayzeri Wilhelm, 1914 yazında İngiltere ile kanlı bir çatışmanın kaçınılmaz olduğunu anladığında, İngiltere’ye karşı, onun doğudaki gücünü sonsuza kadar yok edecek bir cihad başlatmaya yemin etti: “Konsoloslarımız ve temsilcilerimiz tüm İslâm dünyasını bu yalancı ve vicdansız millete karşı ayaklandırmalıdır” emrini verdi.
1914 yılı sonbaharında Osmanlı başkenti İstanbul’da, Kafkasya ve Orta Asya’daki Ruslara, Hindistan’daki İngilizlere karşı cihad bayrağı açıldı. İslâm dünyasını ayaklanmaya çağıran bu büyük hareketin beyni, aslında Hıristiyan Almanya idi. Başta Kayzer Wilhelm olmak üzere Almanya’nın önde gelen asker ve diplomatları Osmanlı Sultanıyla cihad bayrağı altında ittifak yapıp, Müslümanların gazabını düşmanlarının üstüne salmayı planlamışlardı.
Wilhelm bu kararı alırken yalnız değildi. Almanya’nın önde gelen politikacıları ve askerleri; “eğer İngiltere olası bir savaşta rakibimiz olursa Hindistan’da İngilizlere karşı bir ayaklanma çıkarılmalı, aynısı Mısır’da da denenmelidir. İran’ı da Rus nüfuzundan kurtarmak için mümkünse Osmanlı Devleti ile birlikte uygun bir zamanda harekete geçilmesi gereklidir”, “İslami slogan/İslamcılık parolası İngiliz kolonilerine, özellikle Hindistan’a ulaştırılmalı; Kafkasya’nın ayaklandırılması ise ‘şayan-temenni’ olmalıdır” ve “en önemlisi… Hindistan, Mısır ve de Kafkasya’daki ayaklanmalardır. Dışişleri, Osmanlı ile yapılan antlaşma doğrultusunda bu düşünceleri gerçekleştirebilecek durumda olmalı ve İslam fanatizmini özendirmelidir” diyorlardı.
Kafkasya’nın, zengin demir, kömür, bakır ve manganez yatakları, Bakü’deki petrol Almanya’nın savaş ekonomisi için çok önemliydi ve Almanlar, zengin yeraltı kaynaklarına sahip olan bölgenin Almanya’nın hâkimiyetinde olması gerektiğini savunuyorlardı. Dolayısıyla Almanya bu hedefini gerçekleştirmek için Kafkas halklarını Rusya’ya karşı ayaklandırma planları yapıyor ve bu çılgın projelerini gerçekleştirmek için de büyük bir mücadele veriyordu.
When German Kaiser Wilhelm II understood a bloody war with England in 1914 was inevitable, he swore to start a jihad against England which would end its power in the east. He ordered: “Our consuls and delegates should revolutionise the whole Islamic world against this deceitful and unscrupulous nation.”
In the summer of 1914, jihad was declared in Istanbul, the capital of the Ottoman, against the Russian in Caucasia and the Central Asia and the English in India. The head of this movement calling the Islamic world to revolution was indeed the Christian Germany. Leading soldiers and diplomats of Germany especially the Kaiser Wilhelm II planned to ally with the Ottoman Sultan under the jihad and to set the wrath of Muslims on their enemies.
Wilhelm was not alone while making this decision. The leading soldiers and politicians of Germany said. “If England becomes our enemy in a possible war, a revolt against the English in India should be prompted, and the same should be tried in Egypt. It is necessary also to take action with the Ottoman Empire at the right time to save Iran from Russian power. Pan-Islamism should be conveyed to English colonies especially India, the revolt of Caucasia should be necessary. The most important one is the revolts in India, Egypt and Caucasia. Foreign affairs should carry out these plans in accordance with the alliance with the Ottoman and encourage Islam fanaticism.
Iron, coal, copper and manganese deposit of Caucasia and oil in Baku were very important for war economy of Germany, and the German defended that this area having rich underground resources should be under the control of Germany. Therefore, Germany made plans to revolutionise Caucasian people against Russia to carry out its goal, and struggled very hard to carry out its crazy projects.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 62 |