Abstract
Open-Air Prayer Places, we saw first examples of them in the time of Prophet Hz. Muhammad, are among the simple but functional building types of Islamic architecture. Firstly, they were built to meet the prayer needs of caravans and armies on the road routes, in time; they were brought in through the inner sides of cities and provided social services as well as worship functions. For this reason, they began to call new names such as “musalâ” and “idgâh”.
It is known that the Turks who came to Anatolia with 1071 Malazgirt Victory built open-air prayer places in this geography which are sometimes quite simple and sometimes quite aesthetic. Undoubtedly, the open-air prayer places that built in the Seljuk period have the majority of these examples. Although many of them have not survived, it is estimated that there is a prayer in every Anatolian city ruled by Seljuks.
In the introductory part of the article, definitions of other researchers which are attributed for this type of architecture so far have been evaluated and the new term suggestions have been discussed under the headline of open-air prayer places. In the catalog part, the open-air prayer places built by the Seljuk Turks in this geography have been introduced and examined together with their plan, architecture and decoration features. In addition, it has been also mentioned other open-air prayer places of Seljuk, which could not reach to present day but which we know by means of sources. In the evaluation part, a general evaluation is made about open
Öz
İlk örneklerini Hz. Muhammed (sav) zamanında gördüğümüz namazgâhlar, İslâm mimarisinin basit ama işlevsel yapı tipleri arasındadır. İlk öncelikle yol güzergâhlarında kervanların ve orduların namaz ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yapılmışlarken, zamanla kent içlerine taşınarak ibadet işlevleri yanı sıra sosyal içerikli hizmetleri de karşılamışlardır. Bu sebeple “musallâ ve “idgâh” gibi başka adlarla da anılmaya başlamışlardır.
1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolu’ya varan Türklerin bu coğrafyada bazen sade, bazen de oldukça estetik özellikleri bulunan namazgâhlar inşâ ettikleri bilinmektedir. Hiç şüphesiz bu örneklerin önemli bir kısmını Selçuklu devrinde yapılan namazgâhlar oluşturmaktadır. Birçoğu günümüze ulaşamamış olsa da aslında Selçuklunun hükmettiği her Anadolu şehrinde bir namazgâhının olduğu tahmin edilmektedir.
Yazının giriş bölümünde, bugüne değin diğer araştırmacıların bu mimari tür için yakıştırmış oldukları tanımlar değerlendirilmiş ve “namazgâh” üst başlığı altında yeni terim önerileri tartışılmıştır. Katalog bölümünde, Selçuklu Türklerinin bu coğrafyada inşâ ettikleri namazgâhlar plan, mimari ve süsleme özellikleriyle birlikte tanıtılıp incelenmiştir. Bunun yanı sıra günümüze ulaşamayan ancak kaynaklar vasıtasıyla bildiğimiz diğer Selçuklu namazgâhları da dile getirilmiştir. Değerlendirme bölümünde ise namazgâhlar hakkında genel bir değerlendirme yapılarak Anadolu Selçuklu namazgâhlarının tiplemesi ortaya konmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 68 |