Öz
Türkçe ile Moğolca arasındaki dilsel ilişki, Altay Dilleri Teorisi bağlamında birçok araştırmaya konu olmuş ve yeni çalışmalarla da iki dil arasındaki ilişkiyi anlama yolunda önemli ipuçları ortaya çıkmıştır. Türkçe ile Moğolca arasında Altay Dil Birliği döneminde başlayan etkileşim, her iki dilin yan yana ve bazen iç içe birlikteliği noktasında tarihî süreç içinden günümüze kadar gelmiştir. Türkçe ile Moğolcanın, "Altay dili"nin birer lehçesi olarak bir arada geçirdikleri devrin bir sonucu olarak bu iki dilde bugün de gerek kelime ve gerekse şekil bakımından birçok ortak esas vardır. Bu kelimelerden biri de çalışmamıza konu olan kelecidir.
Türkçenin tarihî metin ve sözlükleri, kelecinin Eski Türkçeden günümüze değin yolculuğunun hiç kesilmediğini, hemen bütün tarihî Türk lehçelerinde çoğunlukla “söz, laf, konuşma, hikâye” gibi yakın anlamlarda kullanıldığını ortaya koymaktadır.
Bugün Anadolu ağızlarında ve çağdaş Türk lehçelerinde farklı fonetik varyantlarıyla kullanımına devam edilen kelecinin kökeni, etimolojik çalışmalarda çoğunlukla Moğolcaya dayandırılmasına rağmen kelimenin yapısı ve kökeni hakkında ayrıntılı bir bilgi verilmediği tespit edilmiştir.
Bu çalışmada literatür taraması yoluyla elde edilen veriler ışığında kelecinin etimolojik çalışmalardaki/sözlüklerdeki izahı üzerinde durularak kökeni hususuna ayrıntılı olarak değinilmiş ve tarihî Türk lehçeleri temelinde bu dönemlerin genel özelliklerini yansıtan eserler yoluyla kelimenin ortaya koyduğu sözlüksel ve söz dizimsel farklılıkları gösteren kullanımlarına yer verilerek bu kullanımlar üzerinde değerlendirmeler yapılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | January 20, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 70 |