Turkish literature between 13th and 19th centuries is
classified as Divan Literature, Classical Turkish Literature and Old Turkish
Literature. When left out the Turkish Literature shaped under the impact of
West after 1850, this era is better to be named as Ottoman Literature.
In this almost six centuries long era, the number of
poets that were mentioned through biography sources directly or indirectly is
about seven thousand. The reason why this big number of poets came into being
lies under the fact that family members of dynasty were engaged in poetry and
even some of them organized divans. Poetry rather than prose, and divans
composed of selected poems and odes are prioritized by Ottoman writers and
poets.
The high number poets, as a matter of course, led to
some kinds of rating among poets. Today’s distinction is done through titles
like first grade and second grade while it was done in previous periods through
titles like “sultans of poets”, “kings of poets” and “chiefs of poets”. This
tradition of giving title seen in others Turkish societies apart from Ottoman
territory is still living in Republic of Turkey era. It has been determined
that sixty poets, forty of them during Ottoman era, are entitled to show their
levels at poetry. Taken the high number of poets, it is highly likely that the
number of entitled poets will increase in new studies.
This paper will focus on the reason of titles, the content of titles and
by whom and why these titles were given, and some sort of information about
poets and the sources in which they are mentioned with their titles will be
given.
Türk Edebiyatı’nın on üç ve on dokuzuncu yüzyıllar
arası dönemi Divan Edebiyatı, Klasik Türk Edebiyatı veya Eski Türk Edebiyatı
isimleriyle sınıflandırılmaktadır. 1850 sonrası şekillenen Batı Tesirindeki
Türk Edebiyatı kısmı dışarıda bırakıldığında, söz konusu döneme Osmanlı
Edebiyatı ismi daha uygun düşmektedir.
Yaklaşık olarak altı asır süren bu dönemde, biyografi
kaynaklarında doğrudan veya dolaylı olarak haklarında bilgi verilen şair sayısı
yedi bin civarındadır. Osmanlı
Devleti’nde böylesine çok şair yetişmesinde devleti yöneten aile bireylerinin
de şiirle meşgul olmaları, bazılarının divan tertip etmeleri etkili olmuştur.
Osmanlı şair ve yazarları için düzyazıdan çok şiir türü, şiir türünde seçme
şiirlerden müteşekkil olan divanlar, divanlarda da gazeller hep ön planda
tutulmuştur.
Çok sayıda şair yetişmesi, doğal olarak şairler
arasında birbirlerine kıyasla bir derecelendirme yapılması sonucunu
doğurmuştur. Günümüzde birinci, ikinci derece gibi ifadelerle yapılan ayrım,
Türk Edebiyatı’nın önceki dönemlerinde geleneksel olarak “şairlerin sultanı”, “şairlerin meliki”, “şairlerin reisi” gibi
anlamlara gelen unvanlarla yapılmıştır. Osmanlı sahası dışındaki Türk
topluluklarında da görülen şairlere unvan verilmesi geleneği, Türkiye
Cumhuriyeti döneminde de devam etmiştir. Türk Edebiyatında kırkı Osmanlı döneminde
olmak üzere altmış şairin şairlikteki seviyesini ifade eden bir unvanla
anıldığı tespit edilmiştir. Yapılacak yeni çalışmalarla unvanlı şair sayının
artacağı muhakkaktır.
Bu yazıda,
verilen unvanlar belirtilecek, unvan sahibi şairler hakkında kısa bilgiler
verilip unvanla anıldıkları kaynaklar paylaşılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 26, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 4 Issue: 13 |
По всем вопросам приема статей и выпуска очередных номеров обращаться в редакцию соответствующего журнала