Günümüzde dil bakımından çeşitlik gösteren en zengin ülke Hindistan Cumhuriyeti resmi adıyla bilinen Hindistan’dır. Dünyanın ikinci büyük nüfusuna ve yedinci büyük kıtasına sahip olmasıyla da bu çeşitlilik farklı dillerin ve farklı lehçelerin ortaya çıkmasında önemli rol oynamıştır. Diğer yandan, bağımsızlığını ilan edene kadar farklı etnik gruplar tarafından yönetilmesiyle de bir takım kültürel etkileşimleri berberinde getirmiştir. Bu etkileşimlerin en başında 12 Eylül 1949 yılında çıkan yasa ile ülkenin ulusal dili olarak kabul edilen Hindī Dili yer almaktadır. MÖ 1500’lerde Ari ırkının bu coğrafyaya gelmesiyle başlayan tarihi kronolojik olarak, Magadha İmparatorluğu’nun yükselişi ile birlikte Mahacānapadalar Dönemi, Akhemenid Dönemi, Makedon Kral III. Alexandros’un Seferleri doğrultusunda şekillenen dönem, Maurya İmparatorluğu dönemi, Gupta Dönemi, Harsha Dönemi, Kuzey ve Güney Krallıklar Dönemi, Türk-Moğol İmparatorlukları Dönemi, Arapların, Gazneli Mahmut’un ve Babür Devleti’nin İstila Dönemleri, Portekiz’in hakimiyet dönemi ve son olarak İngiltere’nin hâkimiyet dönemi vasıtasıyla, Hindistanın resmi tarihi şekillenmiştir. Şekillenen bu tarihinde sosyo-kültürel etkileşimin bir örneği olarak Hindī (Hintçe) Diline Arapça, Farsça ve İngilizce kökenli sözcüklerin geçtiği bilinmektedir. Kalem, hava, insan, doktor, şayet, lakin gibi sözcükler bunlardan bazılarıdır ve bu tür sözcükler Hindī (Hintçe) Dilinde önemli ölçüde yer almaktadır. Bu açıdan yabancı dil olarak Hindī (Hintçe) Dili öğrenimi kolay gibi görünse de aslında sadece Türkçe ve Hindī (Hintçe) Dilinde ortak kelimelerin kullanımı söz konusudur. Diğer yandan Hindī (Hintçe) dil bilgisi kuralları Türkçeden tamamen farklı olup, ilgili dil öğreniminde birtakım zorluluklarla karşılandığı tespit edilmiştir. Bu çalışmada ise, bu zorlukların giderilmesine yönelik yabancı dil olarak Hindī (Hintçe) Dilinin nasıl öğrenileceği ve öğrenilirken nelere dikkat edilmesi gerektiği incelenecektir. Bu sorunsal çerçevesinde, yakın gibi görünen Türkçe ve Hindī (Hintçe) Dili arasındaki farklar da ortaya konmaya çalışılacaktır.
In these days, the most variation related to the languages in India, which is also known by the name of Republic of India. With this variation, India is the second largest population and seventh largest in the world in the origin of many languages and dialects. Apart from this, there is also the mutual effect of the gathering of many kinds of people under the rule till independence is achieved. On 14 September 1949, Hindi became the national language of India under a rule. If seen in chronological order, a series started in 1500 BC with the arrival of the Aryans. The history of India took shape with after the rise of Magadha dynasty, Mahajanapada, Achaemenid kingdom, Alexander, Maurya dynasty, Gupta dynasty, Harsha dynasty, North and South dynasty, Turk-Mughal dynasty, Arab dynasty, Mahmud Ghaznavi, Mughal empire, Portugal and last under British rule. In this connection, the effects of languages like Arabic, Persian, English etc. have mutually fallen into Hindi. Words like pen, wind, human, doctor, maybe, but these are just a few. You will find such words comfortably in Hindi language. Common words are more in Turkish and Hindi but there is also a difference in grammar and pronunciation. Due to this difference, the difficulty of learning Hindi has been determined by language scientists. In this article, along with the special methodology of learning Hindi, ways to reduce this difficulty are also described. Generalities and differences in Turkish and Hindi languages have also been introduced.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 25, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 6 Issue: 1 |