Bireylerin, kamu görevlilerinin görevlerini hukuka uygun bir şekilde yerine getirdiklerine güven duymaları hukuk devletinin bir gereğidir. Bireylerde oluşan bu güvenin Devlet tarafından korunması şarttır. Görevi kötüye kullanma suçu, kamu görevinin etkin bir şekilde icra edilebilmesi ve bireylerin, kamu görevlilerinin görevlerini hukuka uygun şekilde yerine getirdiklerine güven duyabilmesi için hukuk devletinde son derece elzem bir suç tipidir. Bu nedenle çoğu ülke gibi ülkemizde de kamu görevlilerinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmeleri veya görevlerinin gereklerini ihmal etmeleri cezai yaptırıma bağlanmıştır. Görevi kötüye kullanma suçu, 5237 Sayılı TCK’da mülga 765 sayılı TCK’dan farklı bir şekilde düzenlenmiş ve hukuk dünyamızda yerini almıştır. Görevi kötüye kullanma suçunun oluşması için gerekli olan zarar unsurunun suçun neticesi olarak mı yoksa objektif cezalandırılabilme şartı olarak mı düzenlendiği hususu konuyla ilgili doktrinde tartışılan hususların başında gelmektedir. Bu çalışmamız kapsamında, görevi kötüye kullanma suçuyla suça ilişkin doktrinde ve uygulamada tartışmalı olan konular incelenmiş ve konuyla ilgili görüş ve eleştirilerimize yer verilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Criminal Law |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2024 |
Submission Date | April 9, 2024 |
Acceptance Date | October 5, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |