Makalenin amacı Derrida’nın yapıbozumsal stratejisinin, transformasyona uğramış bir Herkül aracılığıyla deneyimlendiğini ve bir Herkül metaforunu önvarsaydığını göstermektir. Yapıbozumsal strateji çifte/ikili bir yükümlülük/buyruk olarak okunabilir; Batı metafizik düşünce mirasını yapıbozuma tâbi tutarken zorunlu olarak bu mirasla ve bu mirasın anlam ışığıyla kaynaşır. Bir bakıma, yapıbozumsal strateji, bir yanıyla Batı metafiziğini temsil eden metinlere eleştirel bir şekilde yaklaşan ve bu metinlerdeki dile getirilmemiş açmazları ifşa eden, diğer yandan da eleştirdiği Batı logosentrizminin/metafiziğinin dilini kullanan ikili bir hareketle gerçekleşir. Bu çifte yükümlülük, Herkül metaforunun, belirli bir açıdan, Dworkin’in Hukuk İmparatorluğu’nda da aynı yapıbozumsal stratejiyi yerine getirdiğine ilişkin geçerli bir argüman sağlar. Dworkin, hukukun Herkül yargıç tarafından hukuksal bütünlük dikkate alınarak yorumlanması gerektiğini belirtir. Şayet dava, uygulanacak yerleşik hiçbir kuralın olmadığı zor dava ise o zaman Herkül, ahlâkî ilke ya da politika üreterek karar vermelidir. Hukuku yorumlamadaki bu strateji, bir boyutuyla Herkül’ün, Batı logosentrizminde ‘öteki’nin mutlak tekilliğine yer açan bir yapıbozumcu gibi davranmasına olanak sağlar. Sonuç olarak, yapıbozum için Derrida’nın dönüşüme uğramış bir Herkül metaforuna ihtiyaç duyduğunu söylemek yerinde olacaktır. Ayrıca Dworkin için yorumun, Hukuk İmparatorluğu’nda bir yarı-yapıbozumcu Herkül eliyle yapıldığı söylenebilir
The main purpose of this article is to demonstrate that Derrida’s deconstructive strategy is experienced through a transformed Herculs and presupposes a metaphor of Herculs for its acts. Deconstructive strategy can be interpreted as a double bind which is necessarily combined with the legacy of Western metaphysics/logocentrism and its light of meaning while deconstructing this legacy. Somehow, deconstructive strategy is practiced in a double activity, which on the one hand, critically approaches to the sample texts of the Western metaphysics and reveals the unspokenaporias in these texts, but on the other hand, it uses the language of the Western logocentrism/metaphysics. This double bind provides a valid argument to claim that metaphor of Herculs, in some respects, performs the same deconstructive strategy in Dworkin’s Law’s Empire. Dworkin tells us law must be interpreted by judge Herculs according to integrity in law. If the case is a hard case that there are not settled rules to apply, then Herculs should decide by generating either policy or moral principles. This strategy in interpreting law, to some extent, provides an opportunity to Herculs as if he acts as a deconstructivist, which makes room for the absolute singularity of the ‘Other’ in Western logocentrism. Consequently, it would perhaps be more appropriate to say that Derrida needs a kind of transformative metaphor of Herculs for deconstruction and for Dworkin, it might be said that interpretation is made by a quasi- deconstructive Herculs in Law’s Empire
Other ID | JA62YZ93MT |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2012 |
Submission Date | March 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 61 Issue: 1 |