Fransız sözleşme hukukunda hasar teorisi kavramı (« théorie des risques ») tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme ilişkisi içinde, taraflara atfedilemeyen bir ifa engeli sonucu karakteristik edim borcunun sona ermesi sonrasında alacaklının borcunun akıbetine ilişkin sorunları ifade eder. Fransız hukuku bu konuda borçlar arasındaki karşılıklılık ilişkisine uygun olarak, res perit debitori kuralını benimsemiştir: buna göre karşı edim hasarının borçlunun üzerinde olduğu, başka bir deyişle alacaklının da kendi borcundan kurtulacağı kabul edilmektedir. Ancak res perit debitori kuralının, var oluş amacına, başka bir deyişle tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelere hâkim olan denkleştirici adalet ilkesine uygun biçimde yorumlanması, borçlunun borcunun ifa engeli nedeniyle sona ermesine rağmen bazen alacaklının borcunun belirli ölçüde ayakta tutulmasını gerektirebilir. Fransız hukukunda, özellikle eser sözleşmesi ve taşıma sözleşmelerine ilişkin bazı yasal hükümler ve yargı kararları, bu fikri benimsemekte ve borçlunun borcu kısmen dahi ifa edemediği hallerde dahi res perit debitori kuralını alacaklının borçlunun ifaya hazırlık hareketlerinden fiilen menfaat elde etmiş olup olmamasına göre farklı biçimde uygulamaktadırlar. Dağınık yasal hüküm ve kararlardan çıkan bu istikrarlı çizgi, bizi res perit debitori kuralına ilişkin, özel hüküm olmayan hallerde de uygulanabilecek bir ilkeye götürmektedir: hasarın borçlunun üzerinde olduğu durumlarda dahi alacaklının borcunun sona ermesi ancak kendisine hiçbir menfaat sağlanamadığı durumlarda mümkün olmalıdır.
Sinallagmatik sözleşme Hasarın geçmesi Res perit debitori Eser sözleşmesi Taşıma sözleşmeleri
En droit français, la théorie des risques se réfère à la question de savoir si, dans le cadre d’un contrat synallagmatique, le créancier de l’obligation caractéristique du contrat qui s’est éteinte pour cause d’un empêchement fortuit demeure néanmoins tenu d’exécuter sa propre obligation. Conformément au principe de réciprocité entre les obligations, le droit français a adopté, en la matière, la règle res perit debitori : le risque est sur le débiteur, et le créancier de l’obligation inexécutée doit aussi être libéré de sa propre obligation. Néanmoins, l’interprétation de la règle res perit debitori conformément à sa ratio legis, en d’autres termes, au principe de la justice commutative devant guider les contrats synallagmatiques peut parfois mener au maintien de l’obligation du créancier, en dépit de la disparition de l’obligation du débiteur. En droit français, certains textes et décisions se rapportant essentiellement sur le contrat d’entreprise et les contrats de transport adoptent cette idée et font application de la règle res perit debitori de manière nuancée, suivant que le créancier a pu ou non obtenir un bénéfice des actes de préparation du débiteur, alors même que ces actes ne puissent pas être qualifiés d’« exécution » au sens juridique du terme. Cette ligne consistante que l’on voit dans quelques textes et décisions éparses nous ramène vers un principe sur la règle res perit debitori, qui peut être appliqué aux cas pour lesquels il n’existe pas de disposition spéciale : dans les cas où le risque de la contreprestation est sur le débiteur, la libération du créancier nécessite de vérifier si les efforts du débiteur ne lui ont pas fourni de bénéfice.
Contrat synallagmatique Théorie des risques Res perit debitori Contrat d’entreprise Contrats de transport
Under French law, theory of risks (“théorie des risques”) relates to the question whether, in a synallagmatic contract, the creditor must perform his obligation in case where the debtor of the characteristic obligation is discharged due to an excused impossibility of performance. In this field, in compliance with the reciprocity of the obligations, res perit debitori rule applies: the debtor must carry the risk and thus the creditor must also be discharged. However, interpretation of res perit debitori rule in accordance with its ratio legis, namely with the idea of commutative justice underlying synallagmatic contracts may lead, in some cases, to the refusal of the discharge of creditor despite the discharge of the debtor. Under French law, some regulations and court decisions, relating mainly to work contracts and transport contracts embrace this idea and apply the res perit debitori rule differently, depending on whether the debtor’s acts of preparation for performance could transfer an actual benefit to the creditor, even though such acts cannot be qualified as performance in the legal meaning of the term. This consistent line which arises from sporadic legal texts and court decisions leads us to a general principle regarding the res perit debitori rule, which can be applied also in cases where specific regulation does not exist: even in cases where the risk is on the debtor, a total discharge of creditor of the obligation can only be possible if he/she does not take any benefit from the debtor’s efforts.
Synallagmatic contract Transfer of risks Res perit debitori Work contract Transport contracts
Birincil Dil | Fransızca |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Temmuz 2020 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ağustos 2019 |
Kabul Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 69 Sayı: 1 |