Was the Jāhiliyya Arab Waiting for a Prophet? The Perception of Prophet at the Period of Jāhiliyya in the Context of Deus Otiosus This article attempts to answer the question whether or not the pagan Jāhiliyya Arabs had a prophetic expectation in Arabian Peninsula that was home to different religious traditions. It primarily discusses whether the idea of a supreme being found in the Jāhiliyya Arabs’ polytheist understanding of god may have had any influences on this point. The powers of this god, a Deus Otiosus, who was transcendent but far away from intervention, were transferred into idols, who were assigned as the interlocutors of the divine assistance to Jāhiliyya Arabs in their daily life. This indicates that there was no expectation of a warner or a prophet coming to them, to tell “the truth”, and arrange their lives. Furthermore, it is also remarkable that the Arabs turned to the Ahl al-Kitāb, who were awaiting a prophet, when they needed to consult about the situation of the Prophet Muhammad. That the Ḥanīfs attempted to support the idea of a prophet based on a Jewish-Christian ground, and that the false prophets emerged only after the apostleship/risāla of Muhammad also indicate that there was no expectation of a prophet in the mind of the Jāhiliyya Arabs
Bu çalışmada farklı dinî gelenekleri bünyesinde barındıran İslam öncesi Arap yarımadasında putperest Cahiliye Araplarının bir peygamber beklentisine sahip olup olmadıkları sorgulanacaktır. Bu yapılırken Cahiliye Araplarının politeist tanrı anlayışlarının arka planında yer alan yüce bir varlık fikrinin bu husus üzerindeki etkisi esas alınacaktır. İnandıkları bu aşkın ama müdahaleden uzak tanrının/Deus Otiosus’un yetkilerini putlara devretmesi, gündelik yaşamlarında muhtaç oldukları ilahi yardımın muhatabını belirlemiştir. Bu durum ise onlara hakikati bildirecek ve hayatlarını düzenleyecek bir uyarıcının veya peygamberin gelmesine yönelik bir beklentilerinin olmadığına işaret etmektedir. Bunun ötesinde Cahiliye Araplarının, Hz. Peygamber’in durumu konusunda bir peygamber bekleyen Ehl-i Kitap’ın görüşüne başvurmaları da dikkat çekicidir. Ayrıca Ḥanīflerin Yahudi-Hıristiyan bir zemin üzerinden peygamber fikrini temellendirme çabaları veya sözde peygamberlik iddialarının Hz. Muhammed’in risâletiyle ortaya çıkması, Cahiliye Arabının zihin dünyasında bir peygamber beklentisinin yokluğunu açık eden durumlar arasında sayılabilir
Other ID | JA94AJ73ZV |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 |