By
the concept of ‘natural’ narrative, Monika Fludernik brought a new perspective
for narratology in the late ’90s. In her narrative theory, narrativity starts
with the human experience rather than the plot. Fludernik’s approach may
provide an insight into understanding ḥadīth. Each ḥadīth account
is a report of a saying, an event, or an experience about the Prophet Muhammad
from the perspective of companion narrators. Ḥadīth also asserts the
Prophet’s life experience by telling how he acted in his life and reacted to
people’s attitudes. Ḥadīth transmission is also an experience referring
to narration of prophetic knowledge from one generation to the next. In this
article, I try to discuss to what extent ḥadīth can be considered
‘natural’ narrative in the framework of Fludernik’s theory.
Monika Fludernik, ‘doğal’ anlatı
kavramı ile 90’lı yılların sonunda anlatıbilime yeni bir perspektif
getirmiştir. Bu teoriye göre anlatıyı oluşturan esas unsur olayların belirli
bir mantıkla art arda sıralanması değil, onun bir tecrübenin ifadesi olmasıdır.
Fludernik’in yaklaşımı, hadisi anlamak noktasında ışık tutabilir. Zira
hadisler, Hz. Muhammed’e ait ya da onunla ilgili bir söz, olay ya da yaşanmış
bir tecrübenin sahabi ravi perspektifinden naklidir. Hadisler aynı zamanda Hz.
Peygamber’in hayatı boyunca nasıl davrandığını ve insanların tutum ve
davranışlarına nasıl tepki verdiğini bize anlatarak onun hayat tecrübesini
ortaya koyar. Öte yandan hadis rivayeti, Hz. Peygamber’den edinilen bilginin
bir nesilden diğerine anlatımını konu edinen bir tecrübedir. Bu makalede,
Fludernik’in teorisi çerçevesinde hadisin ne ölçüde ‘doğal’ anlatı olarak ele
alınabileceği tartışılmaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | November 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 60 Issue: 2 |
AUIFD is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.