Arktika Bölgesi; gerek son
yıllarda keşfedilen yoğun miktarda doğal kaynakları, gerekse küresel ısınmanın
sonucunda deniz ulaşımına önemli bir alternatif sunma olasılığının ortaya
çıkmasıyla daha fazla gündeme getirilmeye başlanmıştır. Bu tespitten hareketle
çalışmamızda bir yandan Arktika Bölgesi’nin son yıllarda artan
jeopolitik-jeostratejik ve jeoekonomik önemine bağlı olarak bölgedeki başlıca
devletler arasında ortaya çıkan hukuksal tartışmalara ve rekabetin
yansımalarına yer verirken diğer taraftan, Soğuk Savaş sonrası uluslararası
ilişkiler disiplininde daha çok yer edinen neoliberal kurumsalcı, bölgeselci ve
yeşil kuramcı yaklaşımları dikkate alarak, Arktika’da kalıcı bir iş birliği
ortamını sağlayabilmede bölgesel ölçekte faaliyet gösteren uluslararası
örgütlerin rolünü tartışmaya açacağız. Küresel ısınma olgusunun bilimsel bir
gerçeklik kazandığı günümüzde bölgenin çatışma değil örnek iş birliği merkezi
olarak anılmasını sağlayacak mekanizmaların geliştirilebilmesi insanlığın
geleceği için de yaşamsal önem taşımaktadır.
Arctic
region, due to its newly discovered abundant natural resources and to its
emergence as a possibly advantageous alternative maritime route for commercial
ferries induced by global warming, is brought on frequently in recent years.
Considering this fact, we first aim to elaborate legal disputes and reflections
of rivalry among major regional states
due to the geopolitical-geostrategic and geoeconomical importance of Arctic
region and then open to discuss the role of international organizations located
in the region in point of constructing the propriate climate for a durable cooperation in the Arctic, taking
in consideration neoliberal institutionalist, regionalist and green theorist
approaches which gained more place within international relations discipline in
post-Cold War era. In modern times, witnessing the global warming phenomenon as
a scientific fact, the declaration of Arctic region as a center of exemplary
cooperation in lieu of regional severe conflicts is vitally essential for the
mankind’s future.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 25, 2019 |
Submission Date | May 11, 2019 |
Acceptance Date | September 16, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |