Özet
Bu çalışma, diasporik kimliğin öne çıktığı bir süreçte devlet ve birey arasındaki temel ilişki biçimi olagelen
‘vatandaşlık’ olgusunun Çerkes vatandaşlar nezdinde yeniden nasıl tariflendiğini, tüzel kişilikler üzerinden
incelemektedir. Diasporik kimlik ve vatandaşlık ilişkisini tartışan çalışmaların ortak vurgusu diasporaya aidiyetin
ev sahibi ülke devletiyle tesis edilmiş olan kurumsal bağı zayıflatacağı yönündedir. Oysa bu makalede, hayali
veyahut somut bir anavatan ile ilişkilenme sürecinin hâlihazırdaki vatandaşlık bağını aşındırmayabileceği
ileri sürülmektedir. Makalenin temel savı diasporik kimliğe dair kültürel hak taleplerini meşru çerçevede dile
getirme çabalarının etkin bir vatandaşlık sürecini beraberinde getirebileceğidir.
Abstract
This study intends to examine how “citizenship”, which came to be the fundamental relationship between
the state and the individual in a process where diasporic identity is emphasized, has been redefined by
Circassian citizens, with a focus on legal entities (federations). The literature on the relationship between
diasporic identity and citizenship tends to argue that the sense of belonging to diaspora would undermine
the diasporic communities’ citizenship status within the host countries. This article maintains the contrary
and argues that the diasporic communities’ legitimate quests for advancing cultural rights might revive the
practice of active citizenship. The main argument holds that efforts to express demands for cultural rights
on legitimate grounds can initiate a process of active citizenship.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 3 Issue: 1 |