1980’li yıllardan itibaren hızlı bir ekonomik gelişim sergileyen ve küresel piyasalarla eklemlenen Denizli, söz konusu gelişmelere paralel olarak önemli bir iç göç merkezine dönüşmüştür. Göçmen nüfus, yerli nüfustan mekânsal olarak da ayrışmış, çoğunlukla kent çeperinde sanayi merkezlerine yakın çöküntü alanlarına yerleşmişlerdir. Bu çalışmada göç ve mekânsal dışlanma ilişkisini ortaya koymak amacıyla, en yüksek göç hızına sahip onuncu il olan Denizli’deki beş ayrı göçmen yerleşiminde katılımcı olmayan gözlemler ve bu mahallelerde yaşayan 40 katılımcıyla yarı yapılandırılmış yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda Denizli’de, göçün erken aşamalarında göç edenlerin toplumsal uyum ve entegrasyon olanaklarına kavuşmuşken, 1990’lı yıllardan sonra göç edenlerin sosyal dışlanma ile yüz yüze kaldıkları bulgulanmıştır. Katılımcıların yaşadıkları mekanla kurdukları ilişkiler incelendiğinde, mesafe yakınlığına karşın kent merkezindeki alışveriş ve eğlence olanaklarından sıkça yararlanmadıkları, mekânsal damgalanmaya maruz kaldıkları ve mekânsal dışlanma nedeniyle kent hizmetlerine eşit biçimde erişemedikleri görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 17 Sayı: 4 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.