Bu çalışmada, yurttaşlık bağından hukuki ya da fiili olarak mahrum kalmış “mülteci” ile “yurttaş”
kavramları üzerinden insan haklarının eleştirisi yapılmıştır. Bu bağlamda, Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları
Bildirgesi’nin, herkesin doğuştan gelen, devredilmez ve dokunulmaz haklara sahip olduğunu öngörürken,
“yurttaş” ve “insan” şeklinde iki ayrı özneyi içermesinin anlamı, Hannah Arendt ve Giorgio Agamben’in
görüşleri çerçevesinde sorgulanmıştır. Çalışma, ilk olarak, ulus devletlerin çökmeye başlamasıyla mülteci
sayısının artması sonucunda ortaya çıkan insan hakları krizinden bahsetmektedir. Mültecilerin insan
haklarından yoksun kalma sebebini anlamak için ise yurttaşlığın dışlayıcılığına yol açan ulus-doğum
bağlantısı ele alınmıştır. Buna ek olarak bu bağlantıdan yoksun kalmış mültecilerin yerleştirildiği kampların
hukuki ve siyasal yapısı değerlendirilmiştir. Çalışmanın son kısmında, insan ve yurttaşın haklar karşısındaki
konumları üzerinden insan hakları kavramının eleştirisi yapılmıştır. İnsan haklarının dinamik yapısına
rağmen, “haklara sahip olma hakkı”ndan yoksun olan “mülteci”nin, yurttaşlığın dışlayıcılığını ve
yurttaşlıktan arındırılmış çıplak hayatı gözler önüne sererek günümüz siyaseti için önemli bir kavram olduğu
ortaya konmuştur
In this study, human rights criticism has been addressed by considering concepts of "refugees" those are deprived of citizenship de jure or de facto and "citizens". In this context, the meaning of the fact that French Declaration of the Rights of Man and of the Citizen includes two different subjects as “citizen” and “man” and states that everyone’s innate, inalienable and inviolable rights is discussed by taking Hannah Arendt and Giorgio Agamben’s perspectives into account. Firstly, the study addresses the human rights crises arising as a result of the increasing number of refugees as national states begin to collapse. In order to understand the reason of refugee's deprivation of human rights, the nation-birth link which causes the exclusion of citizenship has been discussed. Additionally, the legal and political structure of the camps in which refugees those deprived of this link has been argued. At the end of the study, the human rights concept
was criticized in terms of positions of man and citizen against rights. Despite the dynamic structure of human rights, it has been revealed that refugee who is deprive of “right to have rights” is an important concept which indicates the exclusiveness of citizenship and the naked life deprived of citizenship.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 10, 2018 |
Submission Date | April 30, 2017 |
Published in Issue | Year 2018 |