Niyazi Berkes’in Türkiye Cumhuriyeti’nin 50. yılında yayınlanan eseri “Türkiye’de Çağdaşlaşma”,
esas olarak 17. yüzyıldan 20. yüzyıl başında çözülüşüne kadar Osmanlı İmparatorluğunu ele alan bir tarih
çalışmasıdır. Berkes’in çalışmasını benzeri Osmanlı tarihi çalışmalarından ayıran önemli bir özelliği Berkes’in
tarih anlayışıdır. Berkes kendisinden önce gelen geleneksel tarih yazımından farklı olarak Osmanlı tarihinin
gelişmelerini bir kırılma veya bozulma olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti’ne gidişin ön koşuları olarak ele
almaktadır. Başka bir ifadeyle tarih Türkiye Cumhuriyeti’ne varmak üzere ilerlemiştir. İlerlemeci tarih
anlayışının tipik bir ifadesi olan bu yaklaşım, tarihi Prusya Devleti’ne doğru ilerleyen ve burada son bulan bir
olgu olarak elen Hegel’in yaklaşımıyla önemli benzerlikler taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı Berkes’in
“Türkiye’de Çağdaşlaşma” eserinden yola çıkarak Berkes ve Hegel’in tarih yazımlarını ilerlemeci tarih anlayışı
çerçevesinde incelemektir. Bu bağlamda öncelikle her iki düşünürün tarih tasavvurunun temel referans noktası
olarak görülen ilerleme düşüncesinin incelenmesinin ardından her iki düşünürün tarih tasavvurları ayrı ayrı
analiz edilerek son aşamada aradaki benzerlik ve/veya farklılıklar üzerinden bir çıkarıma ulaşılması
amaçlanmaktadır. Bu bağlamda Niyazi Berkes’e dair analiz, diğer eserlerini ve bu eserlerde ortaya koyduğu
fikirleri de göz ardı etmeden, “Türkiye’de Çağdaşlaşma” (Berkes, 2014) eserine dayanırken (Berkes, 2014),
Hegel analizinde esas olarak Philosophy of History’den (Hegel 2001) yararlanılmıştır.
Niyazi Berkes’ Türkiye’de Çağdaşlaşma, which was published in the fiftieth year of the Turkish Republic, is a history book that studies the history of the Ottoman Empire from the seventeenth century to its end in the early twentieth century. The significance of Berkes’ work that differentiates it from other similar history books is his approach to history. Berkes discusses the events of the Ottoman history as the preconditions that led to the establishment of the Turkish Republic. In other words history had progressed in a way to reach the Turkish Republic. As a classical expression of the progressive history, this approach holds significant similarities with Hegel’s approach to history which he treats as a phenomenon that has progressed towards the Prussian State and ended there. The aim of this article isto study the historiography of Berkes and Hegel within the framework of progressive history theory. With this aim following a brief survey of the notion of progress, which is considered as the base of both Berkes’ and Hegel’s conceptualization of history, their historiographies will be analyzed separately and finally their similarities and/or differences will be discussed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2020 |
Submission Date | March 21, 2018 |
Published in Issue | Year 2020 |