Siyasal iktidarın, yönettiğini yapılandırarak yaratması siyasal kuram içinde yaygınlıkla karşılaşılan ana tartışma eksenlerinden birini oluşturur. Buna karşın, çoğunlukla yine de siyasal iktidarın eylemlerinin anlamlandırılmasında başat karakter olarak, yaratıcı değil baskıcı karakterinin öne çıkarıldığına tanık olunmaktadır. Türkiye’de bunun en iyi örneklerinden birisi, Alevilerin Madımak katliamı örneğinde, siyasal iktidarın baskıcı karakteri gereği, katliamı unutturmaya, yok saymaya çalıştığına ilişkin yaklaşımlardır. Oysa katliamın ardından Madımak Oteli’nin bilim ve kültür merkezine dönüştürülmesi, katliam anmalarına dönük müdahaleler esasen, katliamın unutturulmasından daha çok, hatırlama biçiminin yeniden yapılandırılması, daha doğrusu Alevi belleğinin yeniden yapılandırılarak farklı bir biçimde seferber edilmesiyle ilgilidir. Bu ise iktidarın baskıcı karakteriyle değil, ancak yaratıcı vasfıyla anlaşılabilir. İktidarın yaratıcı vasfı gözetilmezse, aynı zamanda Madımak katliamıyla bağlantılı olarak ortaya çıkan yeni oluşumlar da karanlıkta kalmaktadır ki bunların başında da Alevilik içinde, kendine modern bir yer bulmaya çalışan şehitlik kavramı ve şehitliğin madımak şehit ailelerince sahiplenilmesi gelmektedir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2011 |
Submission Date | July 31, 2014 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 66 Issue: 03 |