This study examines Hermann Heller’s ideas on authoritarian liberalism and the form of the democratic state, which continue to be relevant for current discussions on the rise of authoritarian neoliberal regimes. Heller conceives democracy as popular sovereignty. Accordingly, the principle of popular sovereignty imposes a certain form to a state, which is nothing other than the constitutional state. He inseparably binds the organizational features of constitutional state (such as the rule of statutory law and separation of powers) to popular sovereignty, so that one side cannot be effectively realized in the absence of the other. On the other hand, he makes a sound and theoretically backed examination of what the authoritarian state actually is. In this way, Heller develops solid arguments against the efforts to reconcile authoritarian form of the state with popular sovereignty. Heller addresses conventional concepts such as parliamentarism, democratic authority, and the constitutional state, which are often considered outmoded or obsolete. While he clarifies the meaning of these concepts and analyzes their connection with the state organs, he defends and graces them as well.
Hermann Heller authoritarian liberalism popular sovereignty constitutional state parliamentary democracy
Bu çalışma, Hermann Heller’in otoriter liberalizm ve demokratik devletin biçimine dair düşüncelerini ele almaktadır. Heller’in konuyla ilgili düşünceleri, günümüzde otoriter neoliberal rejimlerin yaygınlaşmasını inceleyen bilimsel tartışmalar bağlamında faydalı ve yol gösterici olmaya devam etmektedir. Heller’in demokrasi kavramından anladığı halk egemenliğidir. Buna göre, halk egemenliği ilkesi devlete belli bir biçim dayatmaktadır. Bu biçim anayasal devleti ortaya çıkarır. Heller, kuvvetler ayrılığı ve yasaların üstünlüğü gibi anayasal devletin örgütlenmesine dair unsurları halk egemenliği kavramıyla ayrılmayacak şekilde ilişkilendirir; öyle ki, biri olmadan diğerinin hayata geçmesi mümkün olmaz. Öte yandan, Heller otoriter devlete dair serin kanlı ve kuramsal yönü güçlü bir yaklaşım geliştirir. Bu sayede, otoriter devlet biçimi ile halk egemenliğini uzlaştırmaya dönük çabalara son derece sağlam gerekçelerle karşı çıkar. Heller parlamenterizm, demokratik
otorite ve de anayasal devlet gibi zaman zaman eskimiş, bayağı ve hatta işlerliğini yitirmiş olarak görülen kavramları ele almaktadır. Bu kavramların anlamlarına ve de devlet organları ile ilişkilerine netlik kazandırırken, aynı zamanda söz konusu kavramlara itibarlarını da iade etmektedir.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | February 20, 2020 |
Submission Date | May 3, 2018 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 75 Issue: 1 |