Popülizm hakkında, demokrasilerin otoriterleşmesi tartışmasıyla ilgi kurularak, hem teorik açıdan hem de çeşitli ülke örnekleriyle pek çok çalışma yapıldı. Önceki dönemlerde genellikle Latin Amerika üzerinden anlaşılan bu tartışma, Avrupa kanadında ise aşırı-sağ eğilimlerle birlikte ele alınmaktadır. Bu çalışmada farklı olarak sol-popülist eğilimler sahip Syriza’nın ve Podemos’un partileşme ve hükümet ortağı olma süreçleri aktarılmıştır. Çalışmada öncelikle sağ ve sol-popülizmin teorik zeminleri ve söylemsel farklılıkları, yakın dönem çalışmalara odaklanarak, genel çerçevesiyle analiz edilmiştir. Devamında iki parti üzerinden solpopülist siyasetin hükümet deneyimi anlatılmıştır. Çalışmanın temel sorusu, sol popülist eğilime sahip hareketlerin partileşme ve hükümet olma sürecinde ne düzeyde değişime uğradığıdır. Gerek Syriza gerekse Podemos ülkelerindeki ana akım siyasetin işleyişini önemli ölçüde değiştirememiştir. Ancak partilerin kendilerini yeniden konumlandırmaları, demokratik tartışmayı yeniden gündeme getirmeleri ve siyasal tartışmaların genel seyrini etkilemeleri açısından belirleyici aktörlere dönüşmüştür. Sonuç olarak yazıya konu
olan partilerin radikal öğelerden sıyrılıp merkez siyasetin oyuncusu olsa bile demokratik işleyişte pratik ve normatif dönüşümlere yol açtığı vurgulanabilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 27, 2022 |
Submission Date | March 26, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 77 Issue: 3 |