Dünyada çevre ve iklim değişikliği konusu 20. yüzyılın sonlarında önem kazanmış ve ülkelerin bu alandaki işbirlikleri giderek artırmıştır. Özellikle Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında imzalanan çerçeve
protokoller konuya ilgiyi artırmış ve konuyu uluslararası alanda dikkat çekici bir alan haline getirmiştir. Bu süreçte, Avrupa Birliği (AB) aktif rol oynamış ve Avrupa Yeşil Mutabakatı ile dünyada bu alanda somut adımlar atan ilk aktör olmuştur. Yeşil Mutabakat, AB için çok geniş bir politika alanında yeni düzenlemeler getirmiş ve konuya ilişkin tüm alanlarda standartların yeniden belirlenmesine neden olacak bir çerçeve düzenleme teşkil etmiştir. Uluslararası alanda bir normatif güç olma rolünü koruyan AB’nin benimsediği davranışlar, uygulandıkça davranış kalıplarını içeren yollar çizmektedir. Çevre ve iklim değişikliği alanı da AB’nin küresel düzeyde etkin olduğu bir alandır ve belirlenen kuralların etkilerinin küresel düzeyde görülmesi beklenmektedir. Bu noktada AB’nin kurduğu ticari ilişkiler, benimsenen anlayış ve kuralların yayılmasında önemli bir kanal olacaktır. AB’nin imzaladığı tercihli ticaret anlaşmalarına konuya ilişkin hükümler koyması bu durumun en önemli göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Environment and climate change in the world gained importance at the end of the 20th century and the cooperation of countries in this area gradually increased. Especially the framework protocols signed under the umbrella of the United Nations (UN) made the subject a remarkable area in the international arena. The European Union (EU) became the first actor in the world to take concrete steps in this field with the European Green Deal. The Green Deal has introduced new regulations in a wide range of policy areas. The behaviors adopted by the EU, which maintains its role as a normative power in the international arena, draws paths that include behavioral patterns as implemented. The field of environment and climate change is also an area where the EU is active at the global level, and the effects of the determined rules expected to be seen at the global level. At this point, the trade relations will be a significant channel in the dissemination of the understanding
and rules adopted by the EU. The fact that the EU has put provisions on the subject in the preferential trade agreements it has signed is the most substantial indicator of this situation
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | International Relations |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | January 18, 2024 |
Publication Date | June 4, 2024 |
Submission Date | January 5, 2023 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 79 Issue: 2 |