“Anlatısallık” kuramına göre, anlatarak, deneyimlerimizi öyküleyerek yașamımıza anlam atfederiz;
kimliğimizi, ideolojimizi anlatılar yoluyla örer, gerçekliği betimleyerek özgün biçimde yeniden
kurarız; bir anlatının karakterleri gibi bütünsellik duygusuyla yașar, yașamımızı bu bütünsellik
içinde değerli kılarız. Tikel deneyimlerimizde yatan anlam anlatılarla temsil edilebilir ve iletilebilir,
dolayısıyla anlatıların irdelenmesiyle su yüzüne çıkarılabilir.
Bugünkü genelgeçer anlayıșa göre etik, yabancılar arasındaki ilișkilerin “doğru” biçimde düzenlenmesiyle
ilgilidir. Biyoetikçi, haklarında yorumlarda bulunup kararlar vermesi beklenen durumlara
uzaktan bakan ve eylem seçenekleri önerdiği kișilerin arasına karıșmayan bir yargıç gibi davranır.
Kișilere değil, davranıșlara; değersel anlamlara değil değersel ikilemlere odaklanır. Bu yaklașım,
yalnızca nesnel koșullar altında yapılan değerlendirmeleri geçerli saydığı için öznel gerçekliğe kördür.
Tıp etiği eğitimi, öğrencileri, uğraș yașamları boyunca karșılașacakları etik ikilemleri doğru șekilde
değerlendirme, ilgili argümanları kavrama, kendi argümanını tutarlılık içinde olușturma ve
uygun biçimde ifade edip savunma gibi becerilerle donatmayı amaçlamaktadır. Ne var ki, kișiye
uğrașının değer yapısını sorgulamasını ve “iyi ve insancıl bir eyleme nasıl mümkündür?” sorusunu
yanıtlamasını sağlayacak yetileri kazandırmamaktadır. Tıp etiği eğitimi, sağlık çalıșanı adayını
“iyi bir insan” olma yönünde dönüștürecek ve uğrașının değerlerine ilișkin ona bütüncül bir
görü kazandıracak ise, tıbbın gündelik yașantılarına gömülü olan değersel anlamlara yönelik bir
yaklașım geliștirmek zorundadır.
Tıp etiği eğitimi günümüzde iki anlayıșın belirlenimi altındadır: 1) Tıbbın bilimle özdeșleștirilmesinden
köken alan “kanıta dayalı tıp” yaklașımı. 2) Etik eğitiminin kișilerin analitik akıl yürütme yeteneklerinin
geliștirilmesiyle ilgili olduğu savı. Anlatısallık bu tablonun bir parçası haline gelmeli; tıp
etiği eğitimi anlatısallık kuramından beslenmeli ve belirli ölçülerde onun tarafından belirlenmelidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2011 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 64 Issue: 2 |