Bu çalışma, cerrahi müdahaleler sırasında karşılaşılan irreversibl şokun oluşum mekanizmalarını deneysel olarak incelemektedir. Hipovolemik şokun ilerleyerek irreversibiliteye geçişinde, sempatomimetik vazopressör (Novadral) ve atropin uygulamalarına karşı fizyolojik yanıtlar değerlendirilmiştir. Köpekler üzerinde yapılan deneylerde, arteriyel tansiyon ve nabız tepkileri incelenmiş; irreversibl şoka girildiği noktada artık vazopressör ile takikardi veya tansiyon yükselmesi sağlanamamıştır. Kanın iadesiyle normovolemik ve normotansif durum elde edilse de kardiyovasküler depresyonun sürdüğü gözlemlenmiştir. EKG bulguları ve nabız çizelgesi bozulmaları, miyokard hasarı ve arteriol felcine işaret etmiş; bu evrede intravenöz sıvı tedavisinin arteriyel tansiyon yerine merkezi venöz basınca göre ayarlanması önerilmiştir.
This study experimentally investigates the mechanisms leading to irreversible shock, a critical condition often encountered during surgical procedures. Using canine models, the progression from hypovolemic to irreversible shock was assessed through cardiovascular responses to sympathomimetic vasopressors (Novadral) and atropine. In the irreversible phase, no tachycardia or significant blood pressure increase could be induced by these agents. Even after blood reinfusion, achieving normovolemia and normotension, cardiovascular depression persisted. Electrocardiogram abnormalities and pulse trace disruptions indicated myocardial damage and arteriolar paralysis. The findings emphasize that intravenous fluid therapy in irreversible shock should be guided by central venous pressure rather than arterial pressure.
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | General Surgery |
| Journal Section | Articles |
| Authors | |
| Publication Date | December 31, 1973 |
| Published in Issue | Year 1973 Volume: 26 Issue: 5-6 |