Abstract
Macarların İslamiyet’le etkileşimi bilinenin aksine
1526 Mohaç Savaşı’nın öncesine uzanmaktadır.
Ancak Macaristan’da İslamiyet’in en etkin olduğu
dönem Osmanlı’nın Macaristan’ı fethinden
itibaren başlayan yüz elli yıllık dönemdir. Fakat
Osmanlı’nın 1683 Viyana yenilgisi ardından Macaristan’daki
Müslümanların bir kısmı Osmanlı
ordusuyla geri dönmüş bir kısmı Sırbistan ve
Bosna’ya yerleşmiş geride kalanlar ise Habsburg
idaresi altında öldürülmüş veya Hrıstiyanlaştırılmıştır.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında
imzalanan Berlin Antlaşması’na dayanarak Bosna-
Hersek’in Avusturya-Macaristan İmparatorluğu
tarafından işgaliyle bazı Müslümanlar Macaristan’a
yerleşmiştir. I. Dünya Savaşı sırasında
Osmanlı ve Macarların müttefik olması ve tarihten
gelen iki millet arasındaki siyasi, askeri, ekonomik
ve kültürel alandaki dostane ilişkiler artarak
devam etmiştir. Bu dönemde Macaristan’da
bulunan imam Abdüllatif Efendi Müslümanların
dini temsilcisi, Gül Baba Türbesi ise Müslümanların
buluşma noktası olmuştur. Bu dostane
atmosferin sonucunda 1916 tarihli 17 numaralı
kanunla Macaristan’da İslam dini resmi din olarak
kabul edilmiştir. Böylece dini yönden daha
önceki kanuni sınırlamalar kaldırılarak Macaristan’daki
Müslüman topluluklar kendi imamlarını
belirleme hakkını elde etmişlerdir. Bu kanunun
yayınlanması İslam dünyası açısından önemli bir
gelişme olmakla beraber Türk-Macar dostluğunu
geliştirmesi açısından da önemlidir.