Tarih boyunca kadınlar ücretli ya da ücretsiz olarak çalışmaya katılmışlardır. Sanayi
Devrimi öncesi dönemde üretim alanında aktif rol oynayan ve toplumsal olarak önemli bir statü
sahibi kadın, hayvancılık ve ekim işlerinin birleşmesi ile bu statüsünü kaybetmiştir. Ancak
kadınların, işçi adı ile çalışma hayatına katılmaları Sanayi Devrimi ile gerçekleştirmiştir.
Türkiye‟de kadınların işçi adı ile çalışma hayatına katılması sanayinin doğduğu ve
geliştiği dönemde olmuştur. Sanayi Devrimi‟nin gerçekleştiği dönemde Osmanlı Devleti‟nin bu
dönemde içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durum seri üretimin önüne geçmiştir. Bu
nedenle kadınlar çalışma hayatına daha çok Cumhuriyet döneminde katılmaya başlatmamışlardır.
Cumhuriyet öncesi dönemde çıkarılan Mecelle, işçinin tanımını yapan ve iş ilişkilerini
düzenleyen temel kanun olmuştur. Kadının aktif hale gelmesi ile birlikte sosyal, ekonomik ve
eğitim alanlarında birçok yenilik yapılarak kadınlar korunmaya çalışılmıştır. Cumhuriyet‟in
ilanından sonraki süreçte kadın-erkek eşitliğinin savunulması, kadınların ve işçilerin korunmasın
yönelik yapılan hukuki düzenlemeler ve iyileştirilmeler ile kadın çalışma hayatında daha aktif
olmaya başlamıştır. Türk kadınının 21. yüzyılda kendi ekonomik bağımsızlığını elde etmeyi ve
eğitim düzeyini yükseltmeyi başardığı birçok çalışmada görülmektedir. Bu araştırmada,
Türkiye‟de çalışma hayatına katılan kadınların sosyal, ekonomik ve toplumsal konumları
incelenmiştir. Toplumsal ilişkilerin, ekonomik rolün, aile rolünün, toplumsal rolün ve kadınların
yasal alanının belirlenmesi gibi konuların bütünüyle ele alınması toplumsal cinsiyet üzerine
yapılan araştırmaların ivme kazanması, nedeniyle gerçekleşmiştir.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Publication Date | March 24, 2019 |
| Submission Date | February 16, 2019 |
| Published in Issue | Year 2019 Volume: 7 Issue: 16 |