Abstract
Bu çalışmanın amacı, Bir Sürgün romanında Dr. Hikmet’in yaşamış olduğu medeniyet krizini değerler eğitimi açısından incelemektir. Bu nedenle Dr. Hikmet’in bir Doğulu olarak Batıya ulaşma isteği İzmir, İstanbul ve Paris üçgeni içerisinde ele alınmış olup değerler dünyasında yaşadığı değişimler medeniyet krizi çerçevesinde irdelenmiştir.
Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Çalışma evrenini Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun romanları oluşturmaktadır. Araştırmada amaçlı örneklem yoluna gidilmiş olup Bir Sürgün romanı ele alınmıştır. Dr. Hikmet’in Batı medeniyetine dair tahayyül ettiği terakki ve tekâmül anlayışı ve Paris’te yaşadığı hayal kırıklıkları Spranger’in değerler sınıflandırmasıyla tespit edilmiştir. Romandan elde edilen değer çözümlemeleri için içerik analizi yöntemi kullanılmıştır.
Bu çerçevede, ele alınan romanda Dr. Hikmet’in Paris deneyimi sosyal, kültürel ve politik açılardan incelenmiştir. Ayrıca bu deneyimlerin meydana getirdiği değişimler değerler dünyası bakımından ele alınmıştır. Çalışmada Dr. Hikmet’in bir Jön Türk sempatizanı olarak Paris’e giderken Batıyı uygarlığın merkezi ve zirvesi olarak nitelendirdiği tespit edilmiştir. Ancak Paris’te tanıştığı Ragıp Bey, ihtilal yanlısı Jön Türkler ve kendilerine tepeden bakan Batılılar karşısında derin bir hayal kırıklığına uğradığı görülmüştür. Ayrıca Dr. Hikmet’in Batı medeniyetine dair kitaplardan imrenerek okuduğu hiçbir şeyi Paris’te bulamadığı görüşü hâkim olmuştur. Dolayısıyla Dr. Hikmet tarafından Batıya duyulan hayranlığın yavaş yavaş rahatsız edici bir etkiye neden olduğu ve iç dünyasında endişelere yol açtığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak Dr. Hikmet’in değerler dünyası, Batı medeniyetini taklit etmeye çalışmanın bireyleri köksüzleştirdiği anlayışını ortaya koymuş ve medeniyet krizini aşmanın değerlere sahip çıkmakla mümkün olacağı vurgusunda bulunmuştur. Bu çerçevede medeniyet krizine neden olan arada kalmışlık hissinin ancak öze dönmekle sükûn bulacağı görüşünü hâkim olmuştur.