Yeşilçam’ın öne çıkan senaryolarını kaleme almanın yanı sıra tasavvufa olan ilgisi ile de bilinen Ayşe Şasa, ‘‘hakikat’’ konusuna özel bir ilgi gösterir. Çocukluk ve gençlik yıllarında geçirmiş olduğu travmalar, onun hakikati aramasında büyük bir erek niteliği taşımaktadır. Bu nedenle Şasa, hakikati düşünmüş, düşlemiş ve iç âlemine doğru bir keşfe çıkmıştır. Yaşamış olduğu psikolojik rahatsızlıklar içerisinde kendi geçmişini sorgulamaya ve sınamaya başlamıştır. Şasa, bu sıkıntılı dönemi seyr u süluk yoluna girerek nihayete bağlamıştır. Bu yolculuk hali Şasa’nın ruh sağlığı ve kişilik gelişimi için oldukça önemli bir aşamadır. Bu durum, manevi şahsiyet gelişiminin ruhi ve içtimai bakımdan ele alınmasının gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu gerekçe ile makalemizde Şasa’nın manevi şahsiyet gelişimini ve dönüşümünü tasavvuf etrafında analiz edeceğiz.
Ayşe Şasa, İkinci Dünya Savaşı’ndan kaçan dadılar ile büyümenin kişiliğinde oluşturduğu yabancılaşma olgusuyla sıkıntılar çekmiştir. Zamanla bu sıkıntılar içerisinde Şasa’yı manevi yücelmeye götüren şey İbn-i Arabî’nin Füsûsu’l- Hikem adlı eseri olmuştur. Bu eser ile tanıştıktan sonra tasavvufa ilgi duymaya başlayan Şasa, hayatının geri kalanını manevi kişilik yapısına göre devam ettirmiştir.
Bu çalışmada, Ayşe Şasa’nın çocukluk ve gençlik döneminde yaşadıklarından hareketle onun ‘‘hakikat arayışı’’ üzerinde durulmuştur. Çalışmamızda Şasa’nın ruhsal sıkıntılarından ve buhranlarından arınarak kendini gerçekleştirme dönemine ‘‘Delilik Ülkesinden Notlar’’ ve ‘‘Bir Ruh Macerası’’ adlı eserleri ışığında değinilecektir.
Ayşe Şasa, who is known for her interest in Sufism as well as writing the prominent screenplays of Yeşilçam, shows a special interest in the subject of "truth". The traumas she went through during her childhood and youth are qualified as great aims in her search for the truth. For this reason, Şasa thought and dreamed of the truth and went on a journey towards her inner world. She started questioning and testing her own past in the psychological disorders, she experienced. Şasa concluded this troubled period by entering the seyr-u sülûk. This journey is a very important stage for Şasa's mental health and personality development. This situation has revealed the necessity of dealing with the development of spiritual personality in terms of mental and social aspects. For this reason, in this article, we will analyze the development and transformation of Şasa's spiritual personality around Sufism.
Ayşe Şasa suffered from the alienation phenomenon created by growing up with nannies fleeing the Second World War. Over time, the thing that led Şasa to spiritual exaltation in these troubles was İbn-i Arabî 's work called Füsûsu’l- Hikem. After being acquainted with this work, Şasa, who started to take an interest in Sufism, continued the rest of her life according to her spiritual personality.
In this study, Ayşe Şasa's "search for truth" is emphasized, based on her childhood and youth experiences. In our study, Şasa's period of self-realization by being purified from her mental distress and depressions will be discussed in the light of her works titled ‘‘Delilik Ülkesinden Notlar’’ and ‘‘Bir Ruh Macerası’’.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2021 |
Submission Date | July 9, 2021 |
Acceptance Date | September 23, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |