Sufis focus on the heart, striving to purify it from spiritual ailments through the states it experiences. Additionally, they place special emphasis on adorning the heart with virtuous qualities and provide various recommendations on this matter. One of the late-period sufis who offered significant advice to his disciples about the heart is Sheikh Muhammad Firsāfī. A prominent figure among the Naqshbandī-Khālidī sufis of the 19th century, Firsāfī lived in Siirt and was known by the title “Sheikh Ḥazīn”. In his Dīwān, particularly in the qasīda “Know Your Heart!” he highlights the importance of the heart by addressing its conditions and its vital role in human life. Sheikh Ḥazīn describes the heart as “the dome of the body”, “Arsh al-Rahman” and “Arsh al-Akbar”. At the beginning of the qasīda, he emphasizes that spiritual progress begins with knowing the realm of the heart by stating, “Know your heart!” He then points to the first station of sufism with the exhortation, “Repent!” Through the advice “Cleanse the heart from Satan’s whispers!” he addresses the purification of the heart, and with the phrase “Engrave Allah’s name in your heart!” he underlines the significance of adorning the heart with divine remembrance.
Sufism Heart Purification (tasfiya) adornment of the heart (Tahallī) Sheikh Muhammad Firsafī.
Sûfîler, seyr u sülûk mertebelerinde ilerlerken kalbin saflığına ihtimam gösterirler. Zira Hz. Peygamber’in buyurduğu üzere, kalp, insan bedeninin salahiyeti için bir kontrol merkezidir. Bu sebeple sûfîler, kalbe odaklanarak onun yaşadığı haller aracılığıyla, manevî hastalıklardan arındırılmasına gayret ederler. Aynı zamanda, kalbin güzel huylarla bezenmesine de özel bir dikkat gösterir ve bu hususta çeşitli tavsiyelerde bulunurlar. Kalbe dair müritlerine tavsiyelerde bulunan son dönem sûfîlerden biri de Şeyh Muhammed Firsâfî’dir. XIX. yüzyılın Nakşî-Hâlidî sûfîlerinden olan Firsâfî, Siirt’te yaşamış ve "Şeyh-i Hazîn" lakabıyla tanınmıştır. Firsâfî, Dîvân’ında yer alan “Kalbini Tanı!” kasidesinde, kalbin hallerine temas ederek onun insan hayatındaki önemini vurgulamıştır. Şeyh-i Hazîn, kalbi “cismin kubbesi”, “arş-ı Rahmân” ve “arş-ı ekber” ifadeleriyle tanımlar. Şiirlerinde, kalbin manevi hastalıklardan arındırılmasını (tasfiye) ve güzel huylarla süslenmesini (tehallî) ele alır. Kasidenin başlangıcında, “Kalbini tanı!” ifadesiyle manevi ilerlemenin, kalp âlemini tanımakla başladığını belirtir. Ardından, “Tevbe et!” diyerek tasavvufun ilk makamına işaret eder. “Kalbi şeytanın vesveselerinden temizle!” öğüdüyle kalbin tasfiyesine; “Allah’ın ismini kalbinde nakşet!” ifadesiyle ise tehallîye dikkat çeker. Ona göre, kalp Allah’a itaat ettiğinde bütün beden ona tabi olur. Bu özellikteki bir kalp, nazargâh-ı ilâhî olduğundan keşif ve ilhama müyesser olur. Şeyh-i Hazîn’e göre, kalbin tasfiye ve tehallîsi, bu hususta mahir olan bir mürşid-i kâmil rehberliğinde gerçekleşmelidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Islamic Literature |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | March 24, 2025 |
Publication Date | |
Submission Date | November 8, 2024 |
Acceptance Date | March 18, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 6 Issue: 1 |