The destructive effects of earthquakes, floods, landslides and fires, which we define as natural disasters, on world cities are increasing every year. In fact, since cities are complex structures with social, economic, physical and environmental dimensions, risks such as disasters, terrorist attacks, financial crises, food security, energy crises and political instability threaten cities. Cities can protect their structure, function, system and identity against shocks and problems that may affect their social, economic and technical systems and infrastructure at any time in the future, only by increasing their resistance capacity against possible risks.
In this research, the necessity of restructuring in local governments in general and municipal governments in particular in order to reduce the destructiveness of earthquakes in cities has been discussed. Many earthquakes in Turkey have destroyed cities, but unfortunately, the necessity of designing and constructing buildings considering earthquake conditions has not been understood for many years. In addition, although municipalities' land planning in urban areas is an important tool to reduce risks arising from natural disasters, it has not been used properly.
The aim of the research is to initiate a discussion on the creation of a system that will prevent elected officials and officials in cities from considering their personal interests above "local common needs". In the research, in order to build resilient cities, the restructuring of municipal bodies was suggested, and the way the mayor was elected was discussed, and instead of the strong one-man model, the professionally managed council system and city commission model were suggested. It has also been suggested to determine occupational criteria for the municipal council and specialized commissions. Qualitative data collection techniques were used in the research.
Doğal afet olarak tanımladığımız deprem, sel, heyelan ve yangınların dünya kentleri üzerindeki tahrip edici etkisi her geçen yıl artmaktadır. Esasında kentler, sosyal, ekonomik, fiziksel ve çevresel boyutlarıyla karmaşık yapılar olduklarından, onlar için tehdit oluşturan afetler, terör saldırıları, finansal krizler, gıda güvenliği, enerji krizleri ve siyasal istikrarsızlıklar gibi riskler kentleri tehdit etmektedir. Kentlerin, gelecek herhangi bir zamanda, sosyal, ekonomik ve teknik sistemleriyle altyapısını etkileyebilecek nitelikte yaşanabileceği şok ve sorunlara karşı yapı, işlev, sistem ve kimliğini koruyabilmesi ancak olası risklere karşı direnç kapasitesini artırmasıyla mümkündür.
Bu araştırmada depremlerin kentlerdeki yıkıcılığının azaltılması için genelde yerel yönetimler özelde ise belediye yönetimlerinde yeniden yapılanma gerekliliği tartışmaya açılmıştır. Türkiye’de yaşanan çok sayıda deprem kentleri tahrip etmiş fakat ne yazık ki, yapıların deprem koşulları göz önüne alınarak tasarlanması ve inşa edilmesi gerekliliği uzun yıllar boyunca anlaşılamamıştır. Ayrıca, belediyelerin kentsel alanlardaki arazi planlaması, doğal afetlerden kaynaklanan riskleri azaltmak için önemli bir araç olmasına rağmen gerektiği şekilde kullanılamamıştır.
Araştırmanın amacı, kentlerde yetkili ve görevli seçilmişlerin şahsi menfaatlerini “mahalli müşterek ihtiyaçların” üstünde görmelerini engelleyecek bir sistemin oluşması için tartışma başlatmaktır. Araştırmada dirençli kentlerin inşa edilebilmesi için belediye organlarının yeniden yapılanması önerilerek başta belediye başkanının seçilme tarzı tartışmaya açılmış, güçlü tek adamlık modeli yerine, profesyonel yöneticili meclis sistemi ve kent komisyonu modeli önerilmiştir. Belediye meclisi ve ihtisas komisyonları için de meslek kriteri belirlenmesi önerilmiştir. Araştırmada nitel veri toplama teknikleri kullanılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Public Administration |
Journal Section | Special Issue :Earthquake |
Authors | |
Publication Date | February 22, 2024 |
Submission Date | October 5, 2023 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 15 Issue: 1 -Deprem Özel Sayısı- |