Türkiye’nin dışa açılım sürecinde “Büyük Öğrenci Projesi” ile başlayan
yabancılara Türkçe öğretimi, son yıllarda büyük bir ivme kazanarak sadece
Türk ve akraba topluluklara değil, dünyaya açılan bir proje hâline
gelmiş bulunuyor. Yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi, yalnız bir dil
öğretimi olmayıp Türk kültürünün ve değerler sisteminin de dışa açılım
süreci demektir. Bu süreçte YTB’ye, MEB’na, TÖMER’lere, Yunus Emre
Enstitüsüne ve TİKA’ya önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir.
Bu kurumlarda görev alacak öğretim elemanının çok donanımlı olması ve
ülkeler arası kültürel farkları iyi bilmesi gerekmektedir. Öğretim elemanı,
bir dili öğretirken aynı zamanda o dilin kültürel kodlarını da aktarıyor. Bu
bakımdan öğretim elemanının lisans ve lisansüstü düzeyde iyi yetişmesi
büyük önem arz ediyor. Yabancı öğrencinin gözünde öğretim elemanı Türkiye’nin
imajı olarak görülüyor. Gerek yurt içi, gerekse yurt dışı eğitim kurumlarında
görevlendirilecek öğretim elemanı, bir misyon adamı niteliğinde
yetiştirilmeli, sorumluluklarını yerine getirebilecek bilinçte olmalıdır.
Üniversitelerimizin yeni kurulan veya kurulmakta olan dil merkezlerinde,
yabancılara Türkçe öğretecek öğretim elemanı sıkıntısı yaşanmaktadır.
Kısa süreli kurslar veya sertifika programları ile öğretim elemanı açığının
kapatılması mümkün görülmemektedir. Bunun için üniversitelerimizde
Türkçe öğretimi ile ilgili lisans ve lisansüstü programlarına yeni bir işlerlik
kazandırılması hayati bir önem taşımaktadır
In the process of Turkey’s international expansion, teaching Turkish to
foreigners starting with the “Great Students Project” has not only expanded
to include Turks and related communities but as a project it has also opened
up to the rest of the world gaining a great momentum recently. Teaching
Turkish as a foreign language means not only teaching of a language but
also the international expansion of Turkish culture and value systems into
foreign cultures. There are important roles and responsibilities for YTB,
MONE, TOMER, Yunus Emre Foundation and TIKA in this process.
It is absolutely necessary for the instructors who will be assigned to these
institutions to be well equipped and knowledgeable on cultural differences
among different countries. When teaching the language, the language
instructor also transfers the cultural codes of a specific language. Therefore,
it is very important for the instructor to be well educated at undergraduate
and postgraduate levels. From the eyes of foreign students the instructor
is seen as the image of Turkey. The instructors who will be assigned at
institutions, be it in-country or abroad, should be educated with qualities
of a person of mission with the necessary consciousness to achieve his/her
responsibilities.
There is a shortage for teaching instructors in the newly established
language centres of our universities to teach Turkish to foreigners. It
certainly does not seem to be possible to satisfy this shortage with short
courses or certificate programs. Therefore, provision of undergraduate and
graduate programs related to Turkish language teaching in our universities
with a new functionality has become crucially important
Other ID | JA47GH93CJ |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 1 Issue: 1 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)