Bu çalışmada, premenopozal evre (PRME), postmenopozal erken evre (POMEE) ve postmenopozal geç evredeki (POMGE) kadınların zihinselleştirme kapasiteleri bakımından karşılaştırılması hedeflenmiştir. Araştırma, her grupta 10 kişi olmak üzere, toplam 30 kadınla projektif testlerden Rorschach Testi kullanılarak yürütülmüştür. Katılımcıların hangi menopozal evrede oldukları, Demografik ve Menstürel Bilgi Formunda yer alan ilgili sorulara verdikleri cevaplara göre belirlenmiştir. Rorschach testinden elde edilen verilerin analizinde, nicel ve nitel analizden oluşan, mix metod kullanılmıştır. Zihinselleştirme kapasitesini değerlendirmek için, araştırmanın amacı göz önüne alınarak, dört temel determinant belirlenmiş. Bu doğrultuda; bedensel duyumların ve cinsel dürtünün, kaybın, kadınsı ve anneliğe dair imgelerin, hoşnutsuzluk yaratan duygulanımların ve de içsel çatışmaların zihinselleştirilmesi açısından evreler arası bir farklılaşma olup olmadığı incelenmiştir. Sonuçlara göre PRME ve POMEE’de olmakla zihinselleştirme kapasitesinde gözlenen yetersizlikler arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Öte yandan POMGE ile birlikte zihinselleştirme kapasitesinde pozitif yönde bir artış görülmüştür. PRME ve POMEE arasındaki farklılaşma ise daha çok içerik analizinde ortaya çıkmıştır. Zihinselleştirme kapasitesinin alt determinantları açısından karşılaştırıldığında, cinsel dürtünün zihinselleştirilmesi bakımından en fazla POMEEG’de sorun yaşandığı görülmüştür. Kadınsı ve anneliğe dair imgelerin zihinsel olarak işlenebilmesi açısından en fazla zorlanan grubun ise PRMEG olduğu gözlenmiştir. Üreme kaybı nedeniyle yaşanan depresif duygulanımı zihinsel olarak işlemekte en fazla zorlanan grup POMEEG iken yaklaşan üreme kaybı nedeniyle yaşanan kayıp endişesini veya yaygın bedensel endişeleri zihinsel olarak işlemekte en fazla zorlanan grubun PREMEG olduğu görülmüştür. İçsel çatışmalarla yüzleşebilme ve bu çatışmaları iyi bir şekilde zihinselleştirebilme açısından ise POMGE lehine pozitif yönde anlamlı bir farklılaşma tespit edilmiştir. Determinantlar açısından evreler arası görülen farklılaşmaların nasıl yorumlanabileceği, makalenin son kısmında tartışılmıştır.
Katılımcılarımıza çalışmamıza yapmış oldukları değerli katkılar dolayı teşekkür ederiz.
This study aims to compare women in premenosal stage (PrMS), early postmenopausal stage (EPoMS) and late postmenopausal stage (LPoMS) in terms of their mentalization capacity. It was conducted with a total of 30 women (10 women from each group) using the Rorschach test, one of the projective tests. The participants' menopausal stage was determined according to their answers to relevant questions in the demographic and menstrual information form. Mixed method consisting of quantitative and qualitative analysis was used for the analysis of the data obtained from the Rorschach test. In line with the objective of the research, four key determinants were selected to evaluate mentalization capacity. Accordingly, analysis was carried out to determine whether any difference existed between the three stages in terms of the mentalization of bodily excitations and sexual drive, loss, feminine and maternal images, affects of unpleasure and inner conflicts. The results indicated a significant correlation between being in PrMS or EPoMS and the deficiencies observed in mentalization capacity. With LPoMS, on the other hand, a positive change in mentalization capacity was observed. The differentiation between PrMS and EPoMS became evident especially in content analysis. When compared in terms of the subdeterminants of mentalization capacity, it was observed that most problems in the mentalization of sexual drive was experienced by the EPoMS group. It has been observed that the PrMS group experienced the most difficulty in the mental processing of images related to femininity and motherhood. While the EPoMS group had the most difficulty in mentally processing the depressive affects resulting from reproductive loss, it was observed that the PrMS group had the most difficulty in mentally processing the loss anxiety and common bodily anxieties resulting from the impending reproductive loss. A significant positive differentiation in favor of LPoMS was detected in terms of being able to face internal conflicts and mentalize these conflicts successfully. The interpretation of the determinant differentiations between stages is discussed in the last part of this article.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Psychology |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2023 |
Submission Date | January 18, 2021 |
Acceptance Date | March 5, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 10 Issue: 2 |