In the face
of unplanned urbanization emerging throughout Turkey, historical- cultural
physical structure has also been demolished in Bolu and complicated residential
areas predominated the city. The change in the physical structure of the city
started in the 1940s. Old buildings and buildings damaged as a result of the
earthquake that happened in the 1940 were demolished without protecting the
history and culture. Especially the city center could be more attractive if the
buildings had been repaired and rearranged for use with aesthetic concerns.
Physical form of the city falls behind the natural structure surrounding it and
the city center suffers from problems in the zoning order and from
insufficiencies especially in terms of social reinforcement areas. The area
where the city of Bolu is located is on the seismic belt and not settled yet.
This area, which is tectonically active, influences the urban areas. The
geological structure shaped with the existence of "Northern Anatolia Fault
Line" turned the city of Bolu into a first degree seismic zone. The fact
that the city is in the earthquake zone affects the housing in the city. It is
stated that housing paused for a time after the earthquake of 1999, and resumed
after a while and the residential area built after the earthquake had a
positive effect on the city by setting an example. Some old residential areas
especially the ones close to the city center (excluding the new settlements
emerged after the earthquake of 1999) are not in a livable situation with
buildings that were abandoned and slummed and with insufficient infrastructure.
Especially in these neighborhoods, which are among the founding and old
neighborhoods of the city housing, housing did not develop in the right way at
the beginning in line with inadequate economic condition, the plots of the
residence area were kept small and an inaccurate housing occurred. The
neighborhoods, which are settled by peasants from villages affiliated to the
province, are underdeveloped because their residents have low socio-economic and
cultural levels. It seems inevitable to implement urban transformation within a
new master plan for these settlements
Northern Anatolia Fault seismicity of Bolu city profile spatial development tourism
Türkiye genelinde ortaya
çıkan düzensiz kentleşme olgusu, benzer biçimde Bolu’da da tarihsel- kültürel
fiziksel yapı süreç içinde yok edilerek karışık yaşam alanları kente egemen
olmuştur. Kentin fiziksel yapısındaki değişim 1940’lı yıllarda başlamıştır. O
yıllarda meydana gelen deprem sonucu hasara uğrayan yapılarla birlikte eski
yapılar tarihe ve kültüre sahip çıkılmayarak yıkılmıştır. Yapılar onarılarak
yeniden kullanıma ve görsel duruma yönelik düzenlenmiş olsaydı kentin özellikle
merkezi daha çekici olabilirdi. Kentin fiziksel formu, çevreleyen doğal yapının
gerisinde kalmakta; kent içi imar düzeninde olumsuzluklar özellikle sosyal
donanım alanlarında yetersizlikleri bulunmaktadır. Bolu kentinin yer aldığı
alan; aktif deprem kuşağı üzerinde olup oturmamış ve yerleşmemiştir. Tektonik
bakımdan hareketli olan bu bölge, kentsel alanları da etkisi altına almıştır.
“Kuzey Anadolu Fayı” nın varlığı ile şekillenen jeolojik yapı, Bolu kentini
birinci derecede riskli bir deprem bölgesi durumuna getirmiştir. Deprem
bölgesinde olması kentteki yapılaşmayı etkilemektedir. 1999 Depremi sonrası
yapılaşmanın bir süre duraksama geçirdiği, daha sonra canlanmaya başladığı ve
deprem sonrası inşa edilen konutlar bölgesinin model oluşturması yönünden
kentte olumlu etkisi olduğu belirtilmektedir.1999 Depremi sonrası ortaya çıkan
yeni yerleşmeler dışındaki konut alanlarında, özellikle merkeze yakın bazı
mahalleler, kendi haline bırakılmış köhneleşmiş yapılar ve yetersiz altyapıyla
yaşanılabilir durumda değildir. Özellikle Kentin kurucu ve eski mahalleleri
olan bu yerleşmelerde, yapılaşma ekonomik durumla ilişkili olarak, başlangıçta
gelişmenin doğru şekilde olmadığı, konut alanlarının arsaları küçük tutulmuş ve
düzgün bir yapılaşma ortaya çıkmamıştır. Özellikle ilin köylerinden gelenlerin
yerleştiği bu alanlarda oturanların, sosyo-ekonomik ve kültürel düzeyleri düşük
olması nedeniyle gelişmemiş mahallelerdir. Bu yerleşmelerde, yeni bir imar
planı düzeni içinde kentsel dönüşümün yapılması kaçınılmaz olarak
görülmektedir.
Kuzey Anadolu Fay Hattı Bolu depremselliği kent profili mekansal gelişim turizm.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Nisan 2016 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ekim 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 16 Sayı: 1 |
E-posta: sbedergi@ibu.edu.tr