I. Dünya Savaşı ile değişen geleneksel savaş yaklaşımı askerî alanlar kadar sivil yaşam alanlarını da etkiledi. Bu durum mülteciler meselesini farklı bir boyuta taşıdı ve II. Dünya Savaşı’nda milyonlarca insan mülteci durumuna düştü. Türkiye’nin 1939 senesinde Almanya’nın Polonya’ya saldırmasıyla başlayan II. Dünya Savaşı’nda tarafsız olmayı seçmesi, mülteciler meselesinde önemli bir misyonu doğal olarak üstlenmesine neden oldu. Her türlü baskıya rağmen savaşa girmeyen Türkiye, sivil ve askeri mültecilerin sığınak noktalarından birisi oldu. Türkiye, uluslararası hukuk hükümlerine göre hareket ederek mültecilere insani yardımlarda bulundu. Türkiye’de insani yardımlar söz konusu olunca ilk akla gelen örgüt olan Kızılay, II. Dünya Savaşı sırasında gerek yurtiçi gerekse yurtdışında savaş mağdurlarına yardım faaliyetlerinde bulundu. Mülteciler meselesi zor durumda olan Türk ekonomisine ağır yük yüklemesine rağmen yardım faaliyetleri savaş sonrası döneme kadar aksatılmadan yapıldı. Kızılay’ın koordinasyonluğunda bu yardım ve çalışmalar titizlikle yürütülmüştür. Yerinden edilmiş olan insanların en temel ihtiyaçları olan barınma ve beslenme ihtiyaçlarının karşılanması için kurulan kamplarda kalori ihtiyaçlarına kadar hesaplanarak karşılanmıştır. Kızılay’ın yurtdışında yoğun olarak insani yardım faaliyeti yürüttüğü ülkelerin başında işgale uğrayan ve açlıkla karşıya kalan Yunanistan gelmektedir. Bu çalışmanın amacı Kızılay arşiv belgelerinden faydalanarak savaş döneminde Türkiye’deki mültecilere yönelik gerçekleştirilen yardım faaliyetleri, mülteci kampları ve bu kamplarda kalan mültecilere ilişkin tespitlerde bulunmaktır. Söz konusu belgelerden yola çıkılarak mültecilerin yeme, içme, barınma, sağlık durumları, Anadolu’daki mülteci kamplarının vaziyeti ve çalışma şekilleri, kamplarda barınmakta olan mültecilerin yaşamına dair bilgiler ele alındı.
Türkiye İkinci Dünya Savaşı Mülteciler Mülteci Kampları Kızılay Yunanistan Second World War Refugees Refugee Camps Red Crescent Greece
World War I, which changed the traditional approach to warfare, affected civilian areas of life as much as military areas. This took the issue of refugees to a different dimension and millions of people became refugees in World War II. Türkiye's choice to remain neutral in World War II, which started with Germany's attack on Poland in 1939, naturally led Türkiye to undertake an important mission in the refugee issue. Refusing to enter the war despite all kinds of pressure, Turkeys became one of the centres for civilian and military refugees. Acting in accordance with the provisions of international law, Türkiye provided humanitarian aid to refugees. The Red Crescent, the first organisation that comes to mind in terms of humanitarian aid in Turkey, provided aid to war victims both at home and abroad during World War II. Although the issue of refugees placed a heavy burden on the struggling Turkish economy, aid activities were carried out without interruption until the post-war period. Under the coordination of the Red Crescent, this aid and related works were carried out meticulously. Shelter and nutrition as the most basic needs of displaced people were met by calculating their calorific needs in the camps established to meet their needs. The primary example among the countries where the Red Crescent carried out intensive humanitarian aid activities abroad was Greece, which was under occupation and faced with hunger. Drawing on the archival documents of the Red Crescent, the aim of the present study is to make determinations about the aid activities carried out for refugees in Türkiye during the war period, the refugee camps, and the refugees staying in these camps. Based on the aforementioned documents, the study discussed the food, drink, shelter, health conditions of the refugees, the situation and operational methods of the refugee camps in Anatolia, and information about the life of the refugees sheltering in the camps.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2023 |
Submission Date | January 5, 2023 |
Acceptance Date | March 22, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |