Milli Mücadele’nin önemli bir dönüm noktası kabul edilen Sakarya Savaşı’nda elde edilen zafer; askeri, siyasi ve moral üstünlüğünün Türk tarafına geçmesini mümkün kılmıştır. Türk ordusu, Sakarya zaferiyle Yunan ilerleyişini Anadolu’da durdurmayı başarsa da tam manasıyla Anadolu topraklarından Yunan gücünü çıkaracak güce o günün şartlarında sahip bulunmadığı için askeri hazırlıklarını da devam ettirmiştir. Sakarya’da elde edilen zaferden, Büyük Taarruz Savaşı’nın başlamasına kadar geçen (13 Eylül 1921’den 26 Ağustos 1922) yaklaşık on bir aylık süre zarfında bir taraftan askeri eksikliklerini gideren Türk tarafı bir taraftan da diplomasiyi elden bırakmayarak, Anadolu’da bir barış yapılacağına yönelik söylemlere duyarsız kalmamıştır. Sakarya Savaşı’ndan yenik çıkan Yunan ordusunun geri çekilmesi, Anadolu meselesinin silahla bitirilemeyeceğini teyit edince Yunan ordusunun arkasındaki destekçisi İngilizler barış çabalarına 1922’nin ortasından önce hız vermiştir. Bu kapsamda hem Avrupa hem de Türk kamuoyunu belli bir süre meşgul eden İngilizler, 22 Mart 1922’de İtilaf Devletleri Dışişleri Bakanlarını Paris’te bir araya getirmiştir. Paris Konferansı’nda çıkan mütareke teklifini milli emeller açısından uygun değerlendirmeyen Ankara hükümeti, barış müzakerelerinin başlaması için öncelikli olarak Anadolu’nun tahliye edilmesini şart koşmuştur. Böylece Ankara hükümeti Mîsâk-ı Millî şartlarını taşımayan bir barışa razı olmadığını açık bir biçimde dünya kamuoyuna göstermiştir. Bununla birlikte İzmit’te bir konferans yapılmasını önererek müzakere kapılarını tam manasıyla kapatmayan Ankara hükümeti, her türlü ihtimale karşı askeri hazırlıklarını da sürdürmüştür. İzmit’te bir konferans düzenlenmesi teklifi aslında, dünya kamuoyu nezdinde, Ankara hükümetinin barış karşıtı görünmediğini ispat etmiştir. Ankara hükümeti, İtilaf Devletlerinin barış teklifine verdiği bu hamle ile kendisini dünyaya barış karşıtı göstermeye çalışan İngiltere’nin planını bozmuştur. Bu kez farklı bir adım atan İngiltere, Ege’de Yunanlıların Müslümanlara yaptığı zulümleri görmezden gelerek; bölgede Müslümanların Hristiyanlara zulmettiğine yönelik iddialar öne sürmüş ve bu iddiaların incelenmesi için Anadolu’ya bir heyet göndermek istemiştir. Böyle bir tutum içerisine giren İngiltere, dünya kamuoyu önünde Türklerin sözde zulümlerini öne çıkarmak suretiyle Türkler lehine işleyen sürecin yönünü değiştirmeyi hedeflemiştir. Haziran 1922’ye gelindiğinde ise Paris Konferansı sonrası Türk tarafı ile karşılıklı notalardan bir sonuç çıkmayacağı anlaşılmış ve adeta fırtına öncesi sessizlik İngiltere’nin desteklediği Yunan donanmasının Samsun’da harekete geçmesiyle bozulmuştur. Böylece diplomasi yoluyla çözülmesi beklenen Anadolu barışına önemli bir darbe indiren Yunanlılar, Ankara hükümetine baskı oluşturmayı hedefleyerek siyasi amaçla harekete geçmiş ve yine Müslümanların Hristiyanlara zulmettikleri iddialarına geçerlilik kazandırmak istemiştir. Bu çalışma, Sakarya Savaşı’ndan sonra Müttefik devletlerin sık sık dile getirdiği Anadolu barışı (Şark Salâhı) söylemeleri gölgesinde, İngiltere’nin desteklediği Yunan filosunun Samsun’da gerçekleştirdiği bombardımana odaklanmaktadır. Çalışma, Sakarya’dan Büyük Taarruz Savaşı’na kadar geçen yaklaşık bir yıllık süre içerisinde özellikle de İngilizlerin Anadolu barışı söylemlerine vurgu yaptığı bir dönemde, eyleminden haberdar bulunduğu Yunan donanmasının Samsun şehrini bombardımanına göz yummasına ilişkin Türkiye’ye yönelik iki yönlü politika değişiminin tespitini amaçlamaktadır. Bu amaç çerçevesinde araştırmanın verilerini Devlet Arşivleri’nden elde edilen belgeler, TBMM ve İngiliz Avam Kamarası Zabıtları’nda konuyla ilgili söylemler, doküman incelemesi yoluyla İstanbul ve Ankara basınında yer alan haberler ile bu haberlerle alakalı başyazarların değerlendirmeleri ve literatürdeki temel eserler oluşturmaktadır. Sonuçta anlaşılmaktadır ki, sadece Türk basını değil İngiliz Avam Kamarası’nda da Samsun bombardımanı, Anadolu barışına ket vuracak bir eylem biçiminde zikredilmiş ve aynı zamanda Yunan filosunun arkasında güç konumunda yer alan İngiltere de çeşitli söylemlerle eleştirilmiştir. Çalışma, Milli Mücadele dönemine ait özel bir devri ele almasıyla ilgili yazında benzerlerinden ayrılmaktadır.
Milli Mücadele Türkiye ve Yunanistan Yunan Filosu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İngiltere Samsun
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2020 |
Submission Date | November 19, 2019 |
Acceptance Date | May 22, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 2 Issue: 20 |