Kur’an da “yeşil
ve canlı olan her bitki kutsal sayılır”. Bunların içinde de özellikle lâle,
karanfil, sümbül ve menekşe’nin adı
geçer. Yine Kur’an da Allah’ın 99 adı zikredilir. Halk arasındaki inanışa göre
de lâle’nin de 99 adı vardır. Allah adının Arapça yazılışı ile lâle adının
Arapça yazılışında kullanılan kelimeler de aynıdır. Ebced hesabıyla da Lâle ve
Allah isimlerinden her birinin toplam değeri 66’ya tekabül eder. Bu nedenle
Türk kültüründe 6 (altı) sayısı da kutsal sayılır.
Anadolu-Türk
halı ve düz dokumalarında kullanılan motifler içinde lâle motifine sık
rastlanır. Ancak, bugün lâle diye bildiğimiz çiçek kökü soğanlı olan bir bitkidir.
Dünya’da Hollanda Lâlesi diye
bilinen bu bitki halk kültüründe lâle olarak kabul edilmez. Halk kültüründe
lâle “gelincik” dediğimiz; yaprakları kırmızı, ortası siyah olan bir bitkidir.
Bahar aylarında belli bir zamanda ortaya çıkar ve kısa bir süre sonrasında da
yok olur. Bu kısa ömrüne rağmen halk edebiyatı, halk şiiri ve halk sanatında
çok sevilen ve en çok resmedilen bir çiçektir.
Anadolu halı ve Düz
dokumalarda lâle motifi kullanmak özellikle XVII. yy.’da, “Lâle Devri’nde moda
haline gelmiştir. Soğanlı lâle’den esinlenen bu motif geç dönemlerde özelliğini
kaybetmiş, değişik şekillerde tasvir edilmiştir. XVI. yy. Gördes, Kula ve
Bergama halılarında karşımıza çıkar. Halk arasında sembolik özellikleri
bilinmese de bugün bile en çok kullanılan motiflerden birisidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Şubat 2019 |
Gönderilme Tarihi | 11 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 4 |
BELGÜ Dil ve Edebiyat Dergisi